sevip de karşılık görmez bazen insan
sevilen bir hançer olur
saplanır yüreğe
yürek kanar durur
çaresiz boşluğa düşer
ve işte o zaman
yolculuk zamanıdır

özlersin bazen sevdiklerini
kokularını, seslerini
gözlerini yüzlerini
tenine dokunmayı
yüreğine basmayı özlersin
bir türlü ulaşamazsın

haber alamazsın bazen sevdiklerinden
korkuyla arar durursun, ulaşamazsın
kuş olup göç olma zamanıdır…
çatılarına konma zamanıdır..
ve yolculu zamanıdır…

anlatıp durursun dostlara
aydınlatma adına
anlaşılma beklersin…
tehdit görülürsün
kokuşmuş yaşamlarına
itilip kakılır, şiddet görürsün
dokundukça yozlaşmış yüreklere
yalnızlaşıp durursun
ölüm fermanın imzalanır sürülürsün
hicret zamanıdır işte o zaman
yeniden dönüp
fetihler adına
yola koyulma zamanıdır…

arayıp da bulamayanlara
yaşamının anlamını kaybetmiş
beğenilme adına
maskeli bir baloda
tiyatral bir hayattan bıkar
son vermek istersin
yabancılaşmış yaşamına
yolculuk başlar o zaman

nedeni sende saklı
bir sebep ile
gözlerin yaşlı
bekliyordun sende…
oracıkta…

yoluculuğa alınmış karar ile…
korkuya bürünmüş umut
gözlerine karasına sığınarak
izliyordun yaklaşan gemiyi…


gemi alıp götürdü onu…
bilinmez soruların dalgasında
yeni yaşamlara doğru

doğum sancılarıyla
kıvrana kıvrana
böğürüyordu sireni geminin…
ve el sallıyordu yolcular güverteden
acı dolu fakat yepyeni
yaşamlarına…

korkuyla başlar her yolculuk
ve yeni umutlar için çıkılır yola…