9
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1836
Okunma
Serin bir ilkbahar gecesinin
Yarımı çiğneyen saatinde
Yalnızlığımın
Yüreğimde İmar edip
yükselttiği buruklukla,
Esen rüzgarın tenimde bıraktığı
Üşümüşlük ve titremeyle
Yıldızlarla beraber
Cırcır böceklerine eşlik eden
Kurbağaların oluşturduğu
O muhteşem senfoniyi
Dinliyorken, nedense
yine seni düşünüyorum…
Fırtınada yolunu kaybetmiş
Bir gemicinin deniz fenerine
Kilitlediği rota gibi
İlah’a yaptığı salada
Bir aşığın, kıbleye yüzünü
Çevirmesi gibi
Fırtınalarımda
ve yalnızlığımda
Seni arıyor
sana sığınıyorum
Sigarayı bırakmış bir tiryakinin
Kriz anlarında vücudunda ki ilk titremede
Alnından dökülen boncuk boncuk
Ter damlalarında
Bilinç altının dürtüsüyle
En yakınındaki paketten aldığı sigaradan
Çektiği o ilk nefesin kutsallığına
sığınması gibi
Günahından tövbe etmiş
bir tövbekarın
şeytanın dürtülerine
boyun eğerek
o günahı tekrar işlemesinin
vicdanındaki oluşturduğu
o kutsal
pişmanlık duygusunun
onu tekrar rabbine yönelterek
el açtırıp tövbeye sığınması gibi
her sıkıntılı anımda
bende seni düşünüyorum
soru işaretlerine yaslanmış
kocaman bilinmezlerle
sana sığınıyorum
bir annenin
şefkatli kollarına sığınan
bir bebek gibi
hayallerine koşuyorum
içine düştüğüm
kör kuyumsun benim
yaşanması gerekirken
yaşanmamışların
yüreğimde bıraktığı
o muhteşem izlerin
aydınlatıyor beni
ve yine
seni özlüyorum nedense
gözlerinin üzerimde bıraktığı
maviliğe sığınıyorum
seni çok özlüyorum…
sevgili…