17
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
3238
Okunma
Kalbinin dört bir yanı dikenli telle dolu
Girdikçe gül bahçene tuzaklara takıldım
Bakışların gel diyen binlerce elle dolu
Hangisini tuttuysam tepe üstü çakıldım.
Nasıl dersin git diye! Kal demek ar olur mu?
Aşkta risk almayana mutluluk kâr olur mu?
Almadan vermesini bilmeyen yâr olur mu?
Saymadım tarafından kaçıncı kez ekildim.
Bildiğim vazgeçilmez, yansa da yürek korda
Kovalandıkça kaçmak, adet mi sizin orda
Ömür göz göre göre harcandı anaforda
Kurumuş göller gibi inzivaya çekildim.
Kim bilir belki de ben, sana Hakk’dan emirdim
Sayende gece gündüz yalnızlığı kemirdim
İçi dışı çelikten, yaratılmış demirdim
Ulaşmak için sana her tarafa büküldüm.
Bir yalansın, yalanı gerçek deyip kandıran
Var mıdır senin gibi, hiç yanmadan yandıran
Bir içim su gibiydim, pınarları andıran
Ne yazık dibi delik bardağına döküldüm.
Ceylandım bin emekle dağda izi sürülen
Saadet perisiydim kırk yılda bir görülen
Ben sevda libasıydım asırlardır örülen
Tek iğneli sözünle saniyede söküldüm.
Yerde yılan gökte ay ağlar oldu ahtıma
Sevmeyi bilmeyeni, sevmek düştü bahtıma
Âlem birikse zarar veremezdi tahtıma
Kalbi taştan katının sayesinde yıkıldım.
gri gölge 2010