’Güneşi zapt edeceğiz’
’Güneşi za-aptedeceğiz’

Dağların doruklarından doğan yeni gün
Bayrakların efil efil donanmışlığı
Ey sancıların noktalandığı büyü
Şafağın arkadaşlığı
Açılmış ağızların
Sıkılmış yumrukların
Dökülmüş terlerin en derin hasretliği

Sen ey!

Dışta kalan her şeyin buharlaştığı yer-

Soyundun
Budaklı armut değneği gibi
Kamu evlerinin birinde
Malınla karşı karşıya durdun


Oğlum
İşte sen ve bir kadın
Ki meme uçlarında damlacık şehveti yok
Kıvrımları bereketsiz
Renkler
Ki dilim, dilim yeşile kan çalıyor
On altı senedir çoğalttıkların
Baş döndüren kokusuyla yuvarlanıyor

Duvar
Pencere
Cam

Durallıklarında bir gizem kırbaçlanıyor-

Karyola
Yastık
Ucuz ve yumuşak kâğıt

Boşlukta kurbağalı sessiz bir deniz tamamlıyor-

Oğlum
İşte sen ve bir kadın
Uzatamam diyorum ellerini
Olmuyor
Dokunamam diyorsun etine
Peltek sessizliğiyle bir yıldırım patlıyor
Bir görkemli avize
Bütün renklerini
Tuz buz
Dağıtıyor.