Adı sadece sabırdır denen toprağıma düşen gözyaşıma bile düşman
Bu sanrılarla kirletilmiş iklimin adı
Sarışın bir kalabalıkla dolu kimliksiz bir bulanıklık sadece

Şimdi pas rengi bu misafirliğe katlanamam

Buradayım
İşaret parmağıma ilişen suskunluk imlerinde
Şikayetsiz gidilecekti zaten, yedi saatlik bir çaresizliğe
Ve işitmeyen yüreklere ilişemeyecek bir ülkenin yalanlarına
Gönüllü bulaşacaktı yüzün gözün

Nefesin nefesimde
Yüzüm öylesine dehşet ki
Kaç zamandır dalgın bakar mesafelere gözlerim

Dalgınlık:
Bir aldanma biçimi
Ölümsüzlük zırhını çalılıkların arasında kaybetmiş yarım akıllı bir kahramandır
Şu içimdeki huysuz adam ,
Gecenin rengine eş ,
Kadim dost güller arar durur

Sen nereden bilirsin nasıl susar saatleri korku çığlıklarının
Çar: dört
Mıh: çivi
Canım yanıyor
Zaman yedi saatte bir kendini kemirdi durdu
Günebakanlar delicesine güneşe harman

Nabzımı dinleyemiyorum
Mülteci gözleri dinleyemiyorum

Ölüm sezgisindeki fillerin yaşlı dişlerinde
Kırıntı bir konuklukta duruyor kemiklerim

Şüphesiz bir sağanak yağışta doğdum
Ve riya kuyusunda kararmış gözlerde küçüldüm
Saygın teninden uzak günlerde
Ezber ettim adlarını çiçeklerin

Yitirdim seni, kendimi ve tüm alemi
Fakat sıcak kumlarda vaha arayan sabrın can suyundaki huzur
EKSİKSİZ




















SARP ÖZDEMİR
27. AĞUSTOS. 2010..........ESKİŞEHİR