0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1749
Okunma
Fatih Semti’ne NİÇİN’i sormuşlar.
"- ÇÜNKİ..." demiş,
ama bir türlü devam edememiş, durmuş-düşünmüş.
Hiç-bir-Soruya Cevap olmayan, HANİ’lerle başlayan, TABİKİ’ler ile biten
Bin-Bir-Türlü NEDEN bulup, evirip-çevirip, YANİ’ler ile Durumu İdare ederken...
ACABA’larla Baş kaldırıp "soktu-verdi-beni" beni İşin içine
ve;
"- NİYE?" diye sordu Yarım-Asır-Sonra 2010’da bana.
"- NEREDE benim At Pazarım, Kara Zurna?"
SANKİ biliyormuşum gibi;
"- NİYEMİ?" diyebildim.
Sende değişmişsindir benim gibi, bilirim;
BELKİ çok Şey Yitti-bitti-yok oldu ama,
" İşte bu da At Pazarı !" diye, NE Yalan’ı soktum, NEDE Sahte’yi Şiirin içine.
Karar verdim,
didik-didik ettim NASIL’ larla Tarih’i,
aradım seni!
Belleğimde yalnızca şu BİRAZCIKLAR kalmış senden geri;
PARKE TAŞLARI, TAŞ DUVARLAR VE ARNAVUT KALDIRIMLARI.
...Güldü Asfaltlar! Örtülmüş "Kamburu-Cilalı" Parke Taşları.
...Göremiyordu ki Taş Duvarlar, "Be-Te-Be" Karadaniz Mozaikleriyle sıvalı!
...Arnavut Kaldırımları? Çoktan Çimento olup, kalıplaşmış-susmuş, konuşamadılar.
Sadece Ağaçlar anlattılar,
Kökü Toprak, Dalları-yeşil-Yaprak olan Ağaçlar.
Ki İnsafsız El’ler kıymıp-budayıp, kesmiş bağzılarını.
-Kökünden kazındığı da söylenir-
Bencil Balta öldürememiş, susturamamış Odunu.
Susmamış;
"- Kesilsem bileYaş’ım, yaşarım" diye, en derin Hücrelerinde
birbirlerine anlaratak Gerçeği gizlemiş
Gözlerlermiş
Geleni-Gideni, Olanı-Biteni
"Pencere-Kapı-Ahşap Yapı" Cadde ve Sokakta,
"Oymalı Masa, Burmalı Koltuk, Kakmalı Dolap" olarak da Tahta
Zengin Konakta.
Kala-kala bu Tahtalar kaldı bana
At Pazarı!
Onlar ki seni anlattı;
"- Kesilmeden Ağaç idik.
Balta kesti, Keser ile biçildik Teker-Takunya olmaya.
Kasten yada Yokluk’tan yakıldı Kimimiz,
Kimi yandı-düştü Toprağa.
Affederainiz, çok-Özür-dilerim amma;
Odun-Kütük-Kalas-Kereste olan bizler
kaldık en sonunda,
At Pazarı’nı size anlatmaya." ()
() Tüm FATİH ve FATİH AT PAZARI Şiirlerini lütfen okuyunuz.