38
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
2221
Okunma

böğürtlen dallarında dolanır renklerine apansız
dokunulmazlığı düşer yasaklı şehrimin ortasına
sorgularda gül diyarına nazende değer dikenine elleri
gözlerim derin bakar ufuktaki geçmişime
çırpınır kanatsız güvercinler gönlümün çatısında
serseri mayın gibi hayatım
bir uçtan bir uca uzanır
geçmişimle geleceğim çelik çokmak telaşında
aldırmadan
kandırmadan
gözlerim derin kuyulara dalar
düşüncelerimde yine efkarlı bakışlarım
sen bende kilit
sarıp sarmaladı gül kokan ellerin yüreğimi
gölgeli bakışlarına bal renklerin ahengi değdi yine
ışıklar sönük kaldı
ay gölgesinde bin katmer karabasanlar karıştı
rüya hülyasına ferasetin
korkularım vardı yazardım
parşömen kağıtlarında sıkılmadan
katılaştı duygularım zamanla ben değiştim
saçları dağılır gecenin sam yeli sıcaklığında
hilekar mahkum hayatım
yine gecenin koynunda uykuda
güz vaktinde yine gözlerim derin serzenişlerinde
dem vurur vaktine vurgun saatlerimin
kalemim halisane karaladı
yine yine zamansızlıklarda
seni yüreğime gizlemişken
niyazlarda nazende ellerim sela vakitlerinde
yazmıştım yılların gölgesinde
tökezleyen ayaklarımın dermanı tükendi
ve ırmakların serinliğine kazınır köpük köpük
vurur kıyılarıma
yazılır hesabı olmayan hayatımın
utangaç sillesinde üşür kalemim
parşömen kağıtlarına göz yaşlarım mühür olur imzalar namelerimi,
n.altın 20/07/2010