27
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
2398
Okunma

......... Aşkın k/ayıp kızı Deniz’e
‘’ şeytanla aynı yatağa girdiysen
senin de pek masum olduğun söylenemez ‘’
Hasreti isa
gecede
kendinden gebe bir kentin
kayıp insanları sığınıyor gözyaşlarıma
bir insan daha ne kadar avutabilir düşlerini
bilmiyorum
aşık olmak hafifletmiyor acılarımı
herkes kendi gölgesini sallamakla meşgul şimdi
yalnızlığın düş bozumundayım
bir can taşırım gün boyu
kartallar gezinir üstümde
bir lokma ekmeği bölüşürüm
bir sandal çıkagelir denizden
tavaya yan yatar balıklar
rokayı da kendin yetiştireceksin derdi babam
limon dediğin de yediveren olmalı aşk gibi
sonra Rumca bir şarkı kulağında
şerefine diyeceksin tüm sevenlerin
cuma akşamıymış
kandilmiş ne yazar
yazarsa Tanrı günahları Hayyam’a yazar
herkesin sokağı kendine çıkar
çekildim kendi uzağıma
hangi sevişmede uzasa ömrüm
erken vuruluyordu kapılar
nedense silahlar
geceye hep ölümü çiziyorlar
son zamanlarda
mektuplarda bir aksama
postacı uğramıyor çoktandır
kelimeleri taşlıyor çocuklar
vedalara sardım kendimi
oyunlardan kaçıyor uçurtmalar
gidin çocuklar gidin
masalların da sonu var
bir yaz akşamı ağırlayacak beni birazdan
bilmiyorum
çocukluğumun neresinde duruyor zaman
kırılgan yerlerime çizik atıp geçiyorsun
alışkanlıklarını çıkarıyorsun üstünden
benden arda kalan bir senliği kuşanıyorsun
yanıtı yoktur ateşin ortasında buz kesilmenin
aşkın hiç bir mevsiminde karşılığı yok bakışlarının
hatırlar mısın
sen giderken bile sardunya kokardın
her gün aynı karanlığa batar gözlerin
benim sinemalarım oynar perdede
zaman gizli bir casustur peşimde koşan
öyle kolay değil seni bir çırpıda unutmak
açılır kara kaplı bir defter
akıl almaz bir sevdadır seninle yaşamak
İsa İnan
on altı temmuz iki bin on / bağ bozumlarından kaçırdım s/açlarını...
5.0
100% (17)