13
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1710
Okunma
g/ün batımı
ve
g/öç
şehr-i gülistan’dan
makam-ı çilegâha
*
çinisi soyulurken en mavilerin
ölü bir yılan kadar soğuktu zaman
kırık mühürler
sessiz han odaları
esmer sözcükler inatla yapışırken dillere
kaç asil duruş buldu kendine zülal
bir boğanın boynuzunda uyanırken düşünden
eğriliyordu ömrü kemikten t/eşiklerde
ve kanıyordu inatla dağlanmış dövmeleri
ey zülfünü aydınlığa kapatmış zülal
saymıyorum yüzünün yüzüme ettiğini
adadım aklımı aklının gittiği yere
iç çekerken (s)uçsuz bucaksız uçurumlar
sabrı(m)nın tablosunu aksinle tamamladım
sen göçebe düşlerini kucaklayıp giderken
eriyor kemiklerim (s)kavrulan su üstünde
ey ateşler kitabının mahkumu zülal
ey nemsiz toprakların katıksız kehribarı
ey kamçılı karanlıkta biçtiğim ipek şalım
dilsizim ve adsızım senin olduğun kadar
uyan ve düş ardıma
konuş boşa mıdır yoksa
aşk adına bunca örf’e taktığım çalım
filiz 2010 kocaeli