2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1552
Okunma
Dağın sipsilivri ucunda...
Hilâl kendini tutturmuş, kapkara geceye...
venüs olmasa da
Demirkazıkla bir araya geldiği, o muhteşem günün düşüyle...
Dağ bile dayanamayacak o istikbâle
İçinden içe eriyen, demir filizleriyle...
Gündoğmadan bir araya gelmeli bu iki hece ve bir ses!
İnlemeli dünya ve herkes:
Bu talihsizlik, bu kuşatılmışlık mı yıldıracak!
Bu çepeçevre duvarlar ve taş yığınları mı yıkacak bahtı!
Gökyüzü açık oldukça, bir iğne gözü kadar dahi;
Bu siperler, bu sisler, demir galebeler toy gelir...
Bu hilâl ki bekliyor demirkazığı gönderde
Bir yakalarsa ki ufukta kaynayan havasla
Çakacak kendini semaya hilâl, demirkazıkla!
Mavi gözlü Paşa semaya çaktığında
Ses veriyor semalar: “Geldikleri gibi giderler!”
Yığıntılar, kalıntılar içinden bir kez daha doğacak;
Doğacak, Yunan’a has olduğu söylenen;
Ama hep Anadolu’da doğan Anka Kuşu...