2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1172
Okunma
Bir hasret titrerdi solgun dudaklarında..
Bir kuru yaprağın çatlamış ,
suya hasret damarlarında
Korkardı aslında ...
Nâr olmaktan
Lâl olup gözyaşlarıyla avunmaktan
Bir sessizlik boy salardı
kıraç toprakların ana kokan avuçlarına
Uzakların hissedilmeyen soluğu boğazına kaçarken
son lokmasını yutkunur ,
hayatı gözlerinin önünden bölünerek geçer ,
bir çocukluğun acısıyla içi sızlardı
Dur !diyemezdi
aydınlığa saklanan yalnızlığına
Karanlık olan güneşini takarken yazmasına
Ağlarken tebessüm eden gözlerine
çölden denizler ateş olup düşer,
bir zemzem serinliğinde ferahlardı
Safa ile Merve arasında
yalnız kalan yüreği
Sürekli tersine döndüğünde ,
hiç durmadan akıp boşalan bir kum saatınde
birbirinden koparılan kum tanelerinin
hasreti yazılırdı
zamanın durdurulamayan hanelerine.
Sonunu bilmeden yürüdüğü izlerin içinde kaybolur
Sahrada damlayan bir su damlasının avuntusuyla
Aşk’ın kavruk kokusuna adımlarını atardı .
Ümmetti !
Kuldu !
Çölde gezinen asil bedeni..
Ne aradığını bilmeden arayan değil
kendini kaybetmeden bulan yalvarışların tecellisi
Sığınışın ,rabbe yakınlığın timsali
İsmail´in annesi
örtüsü geceyi örten ,
güzelliği güneşi gizleyen ,
Rabbe tefefekkürün ,
imtihanın adıydı O
Çöl rüzgarlarının
eserken incitmekten korktuğu
güzelliğin perçem perçem döküldüğü
gündüzün ve gecenin örtüsüyle bürünen
bir kadın yakarışının adı,
güllerin efendisine eş olacak ilk kadının filiziydi
O Hacerdi ...
Çölde ki ilk deniz
Mim olan sessizliğin iç çekişiydi
Çöl / Deniz isimli kitabın yüreklerde ki mim haliyle yazılmıştır
13/04/2010
duygusalca
5.0
100% (2)