1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1570
Okunma
../Özler,sözler,kökler üçlemesinden
Nedendir bilmem kendini anlatmak zorlaşınca
hayatın kıyısından tutunmak adına
bir arayış başlar içimizde.
Puzzle’ın eksik parçalarını aramak gibi...
Tutunacak bir dal bulamayan insan
etrafını saran o zehirli sarmaşıkla
yaşar durur farkında olmadan.
Sarmaşık yaşamak için kökünden, köküne ulaşır,
hayat damarlarını emer ,kurutur.
Biri hayatta kalacaktır.
Ya sarmaşık, ya da insan !
Yalnızlık en sevdiği ,vazgeçilmezi ...
Önce yalnızlık çıkar yolumuza.
Ayağımız takılıp düştüğümüz anda
içimize sızar yalnızlık
Bir bakmışınız rakı sofrasında
yalnızlığa kadeh kaldırmaya başlamışız,
Kimi zaman sigara dumanında tüttürürüz
ardımızda kalanları, umutsuz yarınları.
Araba camından atılan izmariti ezer gibi
hıncımızı alırız insanlıktan,
Tümünü çalıp bize yarımı bırakanlardan.
Öyle zehirlidir ki...
En sevdiklerimize,
elinizin dilinizin yettiklerine, öfke kusturur .
İşte bu zamanlarda bir imdat çıkışı arar yürek
Ya resim ,müzik yada şiir olur seslenir bize.
Kalem hareket ettikçe ,sözler dinmedikçe
o sarmaşık beslenemez, bırakır köklerinizi.
Yaşamla ölüm arası dediğimiz yerde vuslata erenlere
isyanın sessiz çığlığıdır kalem
Memnuniyetin alkışı...
Aslında kalemin kelama aşkı .
Hayat’a Hay sıfatıyla bağlanmak,
İçimizde ki beni çıkarabildiğimiz kadar
Sevdiklerimize ,
Her notada ,her mısrada hayallerimizi anlatmak,
Bir dua, bir yakarış...
Dudaktan sineye düşen ince bir tebessüm ,
bazen gözyaşı.
İçsel bir tını.
Sustuğunu zannettiğiniz anda
Çiçeklerin meyve olma hasreti.
Kapınızın altından sızan ayak sesleri.
’Yalnız değilim’ diyenlerin ortak nefesi.
Alıp verdiğimiz her nefeste başka diyarların ,
başka yüreklerin ciğerinize dolan özlemi
Aynaya baktığınızda gördükleriniz
Artık en az sizi ,
en çok başkalarını anlatır .
Uzaklarda bir anne ağlasa, haykırışları içinize dolar.
Bir yetimin bir fakirin saçlarını okşar
açlık gözyaşı olur damlarsınız mısralara.
Dua olur yükselirsiniz Arş’a
En yüceden istersiniz adaleti.
Terazi bozuktur,
kör bıçaklar acıtır teninizi.
Kızgın çöllerde tefekkürün adı
Asiye olursunuz beklersiniz merhameti
Yusufun atıldığı kör kuyuda ona yoldaş ,
Züleyha’nın yari
Çölde deniz ,sahrada su olur
Kana kana içersiniz Mevla sevgisini
Yunus olur, çıplak ayak gezersiniz hasreti
Yusuf olur giyersiniz ateşten gömleği
Her dilde sevda yazar
Her yürekten damla olursunuz
Düşersiniz satırlara.
Çocukluk özlemi eklenir kimi zaman satırlara.
Çocuk kalıp hayata kahkahalarla tutunmak gibi.
Elinde boya sandığı, yalın ayak gezen çocuk olur
izlersiniz hızla akıp gidenleri.
Belki de ...bir kuş olup sevdiğinizin omzuna konarsınız.
En çokta martı kanatları taşır sizi.
İstanbul dolar ciğerlerinize.
Sakarya Çanakkale gezer ,şahlanır içinizde.
El açar yakarırsınız,
kutlu doğumda,Ay’la birlikte.
yârin sinesi düşer gölgenizin üstüne.
Hasret...!
keskin bıçak olur
kırar kaleminizi.
Özlemeyi sevmek,
uzaklara kör düğüm olmuş yüreğinizle
Hece hece ,mısra mısra beklemek.
Türkü türkü dolaşmaktır şiir..
Özlemlerinizi bir güvercin taşır uzaklara
Öyle bir zaman olur ki savaşın ortasında,
bir çocuğun şakağındaki namluya
göğsünüzü siper edersiniz.
Ve...
Söz yaşı biter gözyaşı damlar satırlara.
Anne olur kokarsınız masum bir çocuğun avuçlarında.
Gözlerinde bir parça ışıltı, bir tutam gülümseme..
Ayak ucuna dayanan dizlerinizi dayanır yüreğine,
noktası olmayan bu yolculukta virgül koyarsınız yarınlarına.
Gökyüzünden saçlarına bir yıldız koparır
takarsınız saçlarına
Bir hikaye olursunuz ,
bir masal kahramanı.
İçiniz anne kokar,acı acı yanık yanık.
Söz biter,içiniz yanar
Gözyaşı söndürür yüreğinizi
yazarsınız kalem ıslanır, kağıt tükenir.
Ömür biter söz bitmez
O zaman
Tutun bir çocuğun hayallerinden
Sarmaşıktan sizde kurtulun
5.0
100% (1)