Baba bana yine bir külah dondurma alsana

Biraz leblebi tozu ..bir de sekerli sakız

Bahçemizde ki pas kokan salıncakta sallasana

Yüzümü yağmurlar yıkasa

Reyhan kokuları saçlarıma dolansa

Rüzgarlar elimden tutup

beni gökyüzünde bir uçurtma yapsa

Takılır mı kuyruğum bir yıldıza

Resimlerde ki gibi

Hayat siyahla beyaz kalmasa

Babaaa

Hadi babaaa!... kalk!

Uyansana



Akşamla sabah ne çok kovaladı birbirini

Ayakkabım da bu arada çok eskidi

Ayaklarımda ellerimde çok üşüdü

Sobayı yaksana

Bana yine kızıp

İşaret parmağını gözlerime doğru tutup

‘’Bak kızım…’’ diye başlasana

’Cıs’ı ’anlayacak kadar büyüdüm

Sensizliğe sensiz katlanacak kadar büyümedim

Hadi!

Kalk baba uyan/sana



Anne! babam neden uyanmıyor?

Niye kızmıyor bana

Çok mu uykusu var yoksa?

Olsun uyusun olur mu

Sakın sen de dokunma

Beklerim ben baş ucunda

Alırım soğuk ellerini avuçlarıma

Silerim yüzünü gözyaşlarımla

Baba babaaam

Hadi !kalk

Uyan /sana



Niye sessizlik çöktü odama

Karanlık bulaştı gözyaşlarıma

Uyku mu? Uyanıklık mı yoksa

Ahh gözlerim bunu bir anlasa da

Dudaklarım tutulmasa dolunaya





Kızım uyan… uyan ne olur

Bak ellerim yine avuçlarında

Bak dondurman, leblebi tozun

Tühh sakızı unutsam da

Hepsini aldım sana

Bırakma bizi

Sallayım seni o paslı salıncakta

Sakın ...Sakın

Sen de gitme annenin yanına


Gitmee....



...duygusalca...

Tülay Akçakoyunlu

22/10/2010