Su titrerdi, toprağa değince yarık dudaklarımız
Ötesindeydim ırmakların çoğul çağlamasının
Derin kumlarda inceden bir sızıydı yankımız
Çaldıkça yürek kapılarımızı, susardı sazımız.

Yaşamın rutubetli hanlarıydı aşk, sancılı kederdi
Düşler ruletiydi sevda, çevirdikçe derin ah çekerdi
Ayrılıktı en çok ödülü, çok sevenler bedelini öderdi
Yağmurlar yağardı geceleri, kimi sırılsıklam ederdi.

Gölgemizin korkak aksinde, kendi ruhumuz kayıplarda
Sardıkça azar yaramız, lokman hekim olmaz derde deva
Özlemin terli yataklarındayız, garip bir türküyüz dudakta
Çağlarımız meçhul, şarkılarla dost olmuşuz türküler heba.

Bahar düşlerimize kar yağar, mevsimlerin en hırçını sonbahar
Sevda çok boyutlu bir film, ruhumuzun izbelerinde aşk ağlar
Çıldırır bekleyiş, her suskunluğun mendillerine gözyaşı damlar
Derin bir sızıdır yalnızlık, korkunun izbe odalarında konaklar.

Selahattin Yetgin