İhsan TURHAN ,
şiirin sahibi
2 Haziran 2010 Çarşamba 11:27:31
"maalesef hak da hatır da güçlünün yanındadır zamanımızda. Yürek ister doğruyu terennüm etmeye. ders niteliğindeydi dizeleriniz, kim üstüne alır onu bilmem. Vicdanların huzur bulmayacağı hatır dünyasından Rabbim kurtarsın."
Afet abla bu yorumunuzdan sonra, bir önceki şiirimi sert bulmanıza şaşırdım )
Hem bir ata sözümüz vardır siz de çok iyi bilirsiniz.
Aynen şöyledir.
"nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir"
Kaldı ki şiirin neresi sertti hala çözebilmiş değilim?
İçeriğinde bir yanlışlık varsa eyvallah diyeceğim. Sert olan kısım eğer "yuh" kelimesi ise. Bu siteye eklenmiş 25, 30 adet "yuh olsun" şiiri var? Siteyi boş verin Aynı kelmeyi kullananan bir çok şairimiz var Afet ablam.
Türk şiirlerinde pek çok "yuh"lu şiir var, eskiden "yuh" yerine "yuf" denirmiş de... İşte o şiirlerden biri.
"Billah yuf, bu şubede-i hiçkare yuf
Yuf, kadr-ü cah ü tantana-ı hiçkare yuf
Paşa ki bulmaya ser-i mahtuuna kefen
Ol tuğu tumturak u ilm ü itibara yuf
Bad-ı ecel ki söndüre kendil-i canını
Başı ucunda bihude şem-i mezara yuf
Kerrat ile bu safha-ı alemde çekmişim.
Bu suret-i mükerrer-i leyl ü nehara yuf
Bir hane kim binası ola ah-ü eşkten
Yazık o ab-ü renge, o nakş-ı nigara yuf
Galip, penah-ı fakra gir, abdal meşrebol
Al kürrenayı destine, çal rüzgera yuf
Oldukça söylerim der-i Molla'da kamyab
Dünya gamında çektiğim ol ah ü zare yuf"
şirin altında ıslak imzayı okuyorum. Şeyh Galip yazmış! Şeyh Galip'i tanıtmaya gerek var mı? Şiiri bir de bugünün diliyle okuyalım.
Billahi, toplumda oynanan bomboş oyunlara, hokkabazlıklara yuf olsun
Sonu hiçe varan o değerlere, makamlara ve göz alıcı, lüks yaşantılara yuf olsun
Bir paşa ki, kesilmiş başına kefen bulamıyor.
Onun aldığı tuğlara, madalyalara, o caf caflı, şaşalı görüntülere yuh olsun!
Onların ilmine, itibarına da yuf olsun
Can kandilini, en sonu, ölümün rüzgarı söndürecek olduktan kelli,
Başı ucunda boşu boşuna yanan ışığa, bence o mezar ışığına yuf olsun
Kaç kez evren kitabının, yaprağına yazıp yuf çekmişim.
Gece gündüz böylesine yinelenen günlere yuf olsun
Bir ev, bir köşk düşünün yapısı ahtan, gözyaşından olsun!
Yazık, içerideki oturanların rengine, süslerine yuf olsun
Galip, yoksulluğuna sığın. Abdal bir huya bürün!
Al eline boruyu zamana yuf borusunu çal!
Yuf borusu çalan Şeyh Galip'ten sonra, sözü şair Nabi'ye bırakalım. O da İmparatorluğun büyük şairi. O da birilerine "Yuh" çekiyor.
"Yuf, harına dehrin, gül-ü gülzarına hem yuf
Ağyarına yuf, yar-ü cefakarına hem yuf
Bir ayş ki mevkuf ola keyfiyyet-i hamre
Ayyasına yufi hamrine hammarına hem yuf
Zi kıymet olunca nidelim cah ü celali
Yuf anı satan duna, haridarına hem yuf
Çün ehl-i vücudun yeri sahra-yı ademdir
Yuf kafile vü kefilesalarına hem yuf
Arif ki ola müdbir ü nadan ola mukbik
İkbaline yuf alemin idbarına hem yuf
Çerh-i feleğin sa'dine vü nahsine lanet
Kevkeblerinin sabit ü seyyarına hem yuf
Çün oldu haram ehl-i hakka dünye vü ukba
Cehdeyle, ne ukba ola hatırda ne dünya"
Nabi de, önüne gelene "yuh" çekiyor.
Rütbeyi, verenlere, rütbeyi satanlara, makamı dağıtanlara, o makamları alanlara yürekten ciğerden "yuh" diyor.
Cahillerin, bilgisizlerin el üstünde tutulduğunu vurguluyor.
Dilerseniz, bu şiiri de bugünün Türkçesiyle okuyalım.
Dünyanın dikenine de, bahçesine, gülüne de yuh olsun
Yuh olsun bize dost olmayanlara da, cefacılara da yuh olsun
Ayyaşına da, ayağına da yuh olsun
Satana da satın alana da yuh olsun
Para ile sağlanacak olunca, rütbeyi de, büyüklüğü ne yapalım
O rütbeyi verene de, o rütbeyi satana da yuh olsun
Madem ki, insanların yeri yokluk çölüdür
Onların kafilesine de, kafilelerin başında gidene de yuh olsun
Dünyada niteliği anlaşılmayan gizli şeyleri bildikten sonra
Onların gizlilik evreninde dolaşmalarına da, esrarına yuh olsun
İrfan sahibi, itiliyor, cahilse el üstünde tutuluyor
Bu düzendeki bir evrenin yüksek katlarına da yuh olsun, alçak makamlarına
Dünyanın uğruna da, uğursuzluğuna lanet olsun, yuh olsun
(yazı alıntıdır)