1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1952
Okunma

kelimeler uyutmadı beni bu gece
yaşananlar gürül gürül akmakta
hayallerin ve gökyüzünün menzili yok
sıradaki yalnız içilmiş bir ufak rakı’nın da
bir tek yalnızlık yanlarımdan görmüşüm
akmamış olanın akmanın ne olduğunu bilemediğini
papatyanın sırrını!
dışı yaldızlı içi pas tutmuş bir teneke kutu gibiyim
ardıma yoksul bir mahalleye giren arabanın peşinde koşan
ve durunca etrafına toplanan
yalnızlık çocukları takılmış
soykası bata
zıkkımın zıpkını
ne zaman büyüyeceğim!
darbeliyim küreksizim
onlarla birlikte sallanıyorum
oysa ne ömür sığdırmışım
cevap haklarımla sıvalı
büyük kahırlar yaşamış
körpe rüzgârlarıma
kuşluk vakti bir sıkımlık
onlara benzeyen yanlarıma
yeni öğrenmedim göğsümdeki ağrının sebebi secdesini
masumca gafil avlanan
güneşin bile ısıtmadığı yaşamlara ölürken
tanrıları yakıp
yarım kalmış ve hiç büyümemiş çocukluğumu tersine okuyordum
bildiğim tek yol vardı
dününde yarınında evsizleri/nde
ilk yere düşenle/de
sorulmuş ilk cevapta değildim, son da olmayacaktım
nereye koşuyorsam
koştuğum yol kadar oluyordum
bu yüzden kendimi hep o yollara benzettim
denizi arayan ırmak oldum
aktım
deniz oldum
karıştım
acemi bir balık oldum
denizkızı oldum
sonra oğlu
saklı düş dolu
başıma kalıcı belalar sardım
denizde kaybolan güneşeydi sitemim
ve giderken etrafı karartmasına
çünkü kayan bir yıldız gibi güneşe tutunup kaçacaktım
yarının yarın olduğu başka gün olamadığı gibi
çiğnenip bir tarafa atılmış çürük bir sakız gibi
karanlık yapayalnız yalnızlığımdan başkası değildi
belki!
sen; yapraklarını hiç dökmeyen ağaçlardan bahsedersin
alevini kıskanan mumdan
bense; ateşin ortasında kalmış iki akrebin birbirini sokmasından
sen; sönecek diye bakarsın ateşe
bense; nasıl söndürmemek için...
anamın anlattığı sadece ‘’peygamberlerin muhteşem insanlar olduğu’’
ve aşkı tüketme yaşlarını çoktan geçmişim
bende isterdim
türkan şoray dudaklı ve bakışlı bir kızı sevmeyi
birini kaçırmışım
diğerine henüz erken derken
kendime sorduğum bir şey var, senden bana
yüzümdeki turuncum
sonra mavi
maviliğimden bir parça okyanus veriyorum sana
çukurova ısıtsın seni
yürek sarnıcım!
nasıl olsa bülbül güle alışık olduğu şeyi yapıyor…
sevdikçe varsın
sevildikçe
kendimi ferhat sandırıyorsan
şiirle vur beni
vur ki
bir ömrü sığdırsakta yeşil bir zeytin dalına
bir an önce sefere çıkmaya hazır
vadesi dolmuş olması gereken son çare ilk umut olsun…
öyleyse yürek sarnıcım!
bu gün dünün neresinde olduğuna benzeyen
sevdalar düşmüş yüreklerde kıpkırmızı bir bisikletin peşine düşmüş
bir yalnızlık çocuğunun tutulamayan sevinci olsun...
şimdi söyle sevgili ne kadar varsın?
Kenan Can Yoldaşlar
30.Mart.2010
5.0
100% (1)