0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1625
Okunma

Durdu düşündü özgür irade
Bir yol bulmadı çıkmadı çare
Her taraf bir yön ki bulunmaz hedef
Öyle bir kavşak ki koca düğüm
Girmek kolay ama çıkmak hiç mümkün.
Nefsine danıştı dedi ey canım
Söylerim ama nedir asıl dermanım.
Keyfini sürüpde gitmek var idi
Şu üçgünlük yalan dünya değil mi?
Evet belkide haklıydı nefs kendince
Fakat herkes böyle bir yol tutsa acep
Karıncayla Ağustos böceği misal
Yazın çalan eller, kışın oynarlar.
Olmaz ki böyle bir rehber kişiye
Vazgeçip yürüdü kendi haliyle
Artık gitmeli kendi aklı gönlüyle
Şahsiyeti inşa etmeli bildiğince.
Bilmedi genede arandı durdu
Bir yol gösterecek kişiydi belki
Eline yapıştı bırakmaz artık
Yaşamdan bir örnek veren kişiye
Taktiği düzeni kaptı da kendi
Kendince yaşamın en bilgesiydi.
Hiç düşünmeden nasıl geldiği
Bilseydi her insan kendini idare eder
Akıl denen rehber kalp ile gider
İnancı sağlam olan beridir
Koçların en koçu özden biridir.
Bırakın zamane bilir kişiyi
Onların yaptığı saçma bir iştir
Bilseydi kendini gitmezdi herhal
Doğruyu yalnışı görürdü derhal.
İnsan tecrübesi durur önünde
Kat kat olmuş bilerce güzel nasihat
En başta yol gösteren rehberin
Kur’anı Kerim’in vardır önünde
Yaşanmış bir öğüt Resül gününde.
Neden böylesi koçlar var olur
insan şaşar kalır aklı durmaz yerinde
Kişi saplanır kalırsa taassup zifrine
Gerçeğin rehberi bulunmaz olur
Hakikat kişiye uzak görünür.
Bazen insan kör olur hakikat güneşine
Bilip dururken gerçeği, hala şeytan hilesinde
Ne zaman boş kalıp gider geriye
Kendini karalar durmaz böylece
Hakkı hakikatı görmez kendinde
Küçük konserve hayatlar bizim
Artık çekirdek bile değil aile
Bölündü komşusu uzak bir yerde
Bilgeler kayboldu bilinmez artık
Nasihat edecek dostlar yok yazık
Ne diyelim son söz olarak yine
Zavallı nasıl bulmak istiyor hayatı bilse
Bu kadar zavallı olmuş fıtrata
Zalim olanı görüp koşar da
Hak olan gerçeği bilinmez yerde.
(Mayıs 2010 İstanbul)