3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1310
Okunma
Neyle derinden söyleştim bu gün;
Anlat dedim, neydi derdin,
Bu kamış içinden yükselen sesin,
Seni yanık yanık inleten ney
Neydi söyler misin?
Ney eğdi boynunu
Ağırdan bir nefes çekti
Buruk acı bir sesle inledi için için...
Ağlayan bir nağmeydi bu ses
Ney çağladı
Hışırtılı bir rüzgar esti eskiden
Ve anlattı Ney
Ta hikayenin en başından.
Yalın bir başına salınırken sazlıkta
Gördü kendi gibi ince narin bir kamış
Öyle güzeldi ki kuğu gibi
Boynu ince sesi billur
Suya değiyordu rüzgar estikçe
Saçlarını yıkıyordu sanki güzel sesiyle.
Derinden bir iç çekti
Salınıp değmek için ellerine
Kolaydı belki bir küçük esneme
Ve değdi gövdesi neyin
Tam o an gürledi gök
İrkildi güzel
Ve baktı ki bu koca kamış Neyin nesi
Sandı ki bir serseri kamış
Salındı birden öbür yana
Sanki hiç yokmuş gibi.
Bizim kamış üzüldü
Düştü yaprakları omuzlarına
Ve döndü içine dedi ki
Kesilsin varsın gövdem
Buralardan duramam ben.
Evet kesildi gerçekten o sulak yerden
Ve gövdesine delikler açıldı.
İçine sıkışan onca sevginin akması içinde sanki
Dağlanan yüreğinden taşan nağmeler için
Bağrı delindi Neyin
Ve yanık bir ses oluştu onda
Ney artık dertli dertli inleyen bir sesle
Hüzünlü arı sesler çıkaran bir aşıktı şimdi.
(Mayıs 2012 İstanbul)
5.0
100% (2)