5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1506
Okunma

Soyguna uğradı güneş,
sarısından çaldılar
birazda sıcağından.
tutup indirdiler denizin kuytusuna,
gecenin sindiği tenhalara
yoğunlaştılar usulca,
karanlık adamlar...
jilete vurulmuş bedenleriyle,
yıkıla yıkıla doğruldular.
parmaklarda dönen esrar
molalarında yuvalandılar;
sonra elsiz ayaksız kaldılar
kaç zaman....
gökyüzüne bakıp konuştular:
’’allaha yol verdik,
bizimdir dedik hayat,
ölüm bizimdir,
yoksulluk, yoksunluk,
ve bilcümle ezilmişlik
revaysa allahımız yokmuş, öğrendik.
şimdi ciğerimizde anarşi tohumlarıya,
peşkeş çekilmiş toprağımızda
büyür kankırmızı yediverenler,
şaraba bulanan damarlarımızla
okşar içimizi bir beyaz kadın,
hatırlatır kendi kendimizin efendisi olduğumuzu...’’
herbiri külhan, satırlanmış kaşları,
istasyon harebesi onların mekanı
geceye karışmış sakalları,
cesetten çıkmış kancanağı gözler,
tinere yatırmış dünkü haracı,
dünyayı itip, sonsuzluğu çekerler;
ektikleri anarşi tohumlarıyla
kendi topraklarında yaşarlar,
kaç zaman....
5.0
100% (3)