3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1748
Okunma

Yarasını tırnaklayan bir çocuğun
silinmeyen izlerle dolu bedeninde
büyüttüm ben umutlarımı...
elleriyle kazdığı şu toprak gibi
bende pençeleştim hayatla şikayetsiz
kırdığı her camı
bilmem kaçkez kırılan ca(n)ıma saydım.
şekerelmayla boyanırken onların dudakları
joplayarak boyadı benim ağzımı devleti/m
KanKırmızı’ya...
acının ve öfkenin çığlığı
uçurtması havalanan çocuğun çığlığına karışınca
sarıldım uçurtmanın yıldızlı kuyruğuna
ve büyüyen bir sevinç oldu,
bir çocuğun körpe bedeninde tüm umutlarım...
kendini kanatan hangi aşk unutulur sevgili
yağmura karışan teni hangi rüzgar hangi güneş kurutur
böyle aşık, böyle çoçuk tenimizde.
bize yasalarıyla, kurşunlarıyla, ordularıyla saldırıyorlar sevgili
televizyonlarıyla, gazeteleriyle, reklamları ve mağazalarıyla
umutsuzluk satıyorlar...
oysa bir çocuğun çaldığı elma kadar gerçeğiz
ve yalnız gülümsenecek kadar suçluyuz inancımızda
büyüdük sevgili ölebiliriz elbet
ama umudumuz çocuksu yanımızda, çocuklarda...
5.0
100% (2)