1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1209
Okunma
Kırbaç tutan ellerinizle korkutamazsınız dolu dizgin koşan taylarımı
Ne kadar delirmiş şu çimenler bir baksanıza
Şu ormanın içinden gelen haykırışını duymuyormusunuz tarihin
Kimsesiz kininiz sadece cehaletinizdendir hala anlamıyor musunuz
her ses gürültü değildir
bir bal arısının sesini dinliyorum
renklerin kokusunu duyuyorum
dokunuyorum sırtlarına kertenkelelerin
öfkeli değilmiş meğer engerekler
bize anlatılan başka bir doğaymış
ademoğullarıyla aynı dili konuşurmuş salyangozlar
fillerin de içine doğarmış ölecekleri
kuytu bir köşede ağlarlarmış
Düşmansı bakıp yüzüme avcumun içinde filizlenen kardeleni susturamazsınız
Güneşin masmavi gözleri ve yeşeren ağaçlarla kardeşliği var
Bulutlarmış aslında mahpus günlerimde yastığım
Kırlangıçlar yuvalarını şarkı söyleyerek ve bilgelikle inşa ederlermiş
Ezberden değil
dokunuyorum toprağa
toprağın bir kalbi varmış
karıncanın hissedilebilir sabrından öte bir de destansı aşkları varmış
karanlıktan korkmuyorum artık
bilge aynalar gibi ışıldayan gözlerinden bakınca dünyaya baykuşların
bize anlatılan başka bir doğaymış
ağustos böceği meğer
çok güzel keman çalarmış
SARP ÖZDEMİR
5.0
100% (3)