11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1095
Okunma
Sürünür sürünür,sürünerek yürür bir tırtıl;
kemale erer; uçar kelebek olur..
göklere yükselir özgürleşir mutluluk diyarında.
Ve kelebek tırtıla dönmez bir daha,
Sadece insan kelebek gibi uçarken sürünme özlemini çeker,
sürüngen bir yaşamı özler.
düşer sürünür sürünür.
Bunu bana sen öğrettin..
Yüreğimde açmış el değmemiş gonca güldün,
mutlu olacağım mutluluğu bulacağım ÜTOPYA devletimdin
materyalistlerin dünyadaki cennetiydin;
ve kitaplı dinlerin ulaşılmasını istediği cennet.
ve ORADAN geldiğim
salt mutluluğumun saklı olduğu yaşamım boyunca aradığım
özlemini hep yüreğimde hissettiğim memleketim,
memleketimdin sen...
Oysa şimdi...
beynimdeki en iğrenç düşünceler arasında çiğnenen
bir zakkum çiçeğisin.
modern yaşamın zihnimde oluşturduğu
milyonlarca ayrıntının içinde kaybolan, bir ayrıntısın.
vahşi kapitalizmin tüketim üzerine kurduğu
anlamsız yaşantının en anlamsız parçası,
ve mutluluğun olmadığı,
mutsuzluktan habersiz bir memleketin seçkin vatandaşısın SEN.
Ve SEN değerin anlamsızlığı üzerine kurulan bir topluluğun en değersiz üyesisin..
ve nefretin sevgi diye tanımlandığı krallığın kraliçesisin sen...
Paradokslar içinde yüzen anlamsızlığımdan
bir kuş misali süzülen anlamlı düşünceler oluşuyor zihnimde
belli belirsiz;
bir musalla taşı, dolmayı bekleyen boş bir kabir,
ve üzerinde "GEL NE OLURSAN OL GEL" yazılı bir mezar taşı...
ve ÖLÜM..ÖLÜM VE ÖLÜM...
Yusuf’un içine düştüğü karanlık ama aydınlığa açık kuyusundayım;
İbrahim’in içine atıldığı serinleten ateşindeyim;
ve kurbanlık İsmail’im şimdi..
Ölüyorum ama öldükçe canlanıyorum,
ve ölüyorum öldükçe anlıyorum,
yine ölüyorum öldükçe süzülüyorum anlamsızlığımdan,
ve yaşamın ayrıntı girdabından
Anlıyorum şimdi...
ne sevdiğim kadar sevilecek, ne yerdiğim kadar yerilecek birisin SEN.
Evet SEN sadece ve sadece bir İNSANSIN...
sadece bir insan...
Hani o en değerli, değerli olduğu kadar alçala bilen,
meleklerden üstün hayvandan aşağı,
insansın, tıpkı benim gibi tıpkı herkes gibi
bir İNSANSIN SEN...
Gözlerimi açıyorum ve gözlerim aydınlığı görüyor,
ve yüreğim sevgiyi kucaklamaya hazır:
uçan kuşun kanat çırpışında ve cıvıltısında duyuyorum,
rüzgarın esmesiyle emredilen yerde olan bulutun
rahmet gözyaşlarının şırıltısında duyuyorum,
HU ALLAH HU NİDASINI...
Ve yaşamımda kara ile beyazın, iyi ile kötünün bir olduğunu anlıyorum.
mutluluğa giden bir yolun olmadığını,
mutluluğun yolun kendisi olduğunu biliyorum
her yolun sana çıktığını,
gelişinde dönüşünde SANA olduğunu
iyinin de kötünün de seni andığını kavrıyorum... ALLAH’IM...
Ve bunları bana "O" öğretti,
ve bana öğrettiği için ONU SEVİYORUM...
ONU SEVİYORUM...
VE BANA ÖĞRETTİĞİN İÇİN SENİ SEVİYORUM...