22
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2018
Okunma

işler ne zaman sarpa sarsa
ve ne zaman kırılsam güne
yazdan cayıp kızıl bir eylül akşamına soyunsam
birkaç yanık dize için kafamı vursam taşlara
kendi ellerimle boynuma geçirip ipi
bırakıverecek olsam bedenimi boşluğa
kırmızı bir şiir fısıldar şairin biri;
dört keder arasına sıkışmış ruhum
bir kez daha denemeye heveslenir
sabaha uyanmaya
geceye boyanmaya
sözcüklerle sevişip/ yazmak için yaşamaya
biraz da…/ yaşamak için yazmaya.
kanatlanıp uçar yürek usulca
dil söylemez susar
şair bihaberdir/ al bir şiirin kaç kez...
kurtardığından bu canı
öfkesi öfkem/ sevdası sevdam
merhabası merhabam
“hoşça kal” ları vedam olur
gün sarıdan vazgeçer
dört bir yan kırmızı olur
bir minik kız çocuğu alır sürüverir şapkasına
renklerin o en cengaverini
kurdun kanıyla boyanan elde şiir;
kan kırmızı gül olur!
bahar gelir,
sondan yüzünü döner her şey;
yine ilk olur.
JD/ Can dostum Atilla Güler’e...