19
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1061
Okunma

bitmedi;
bu kavga bitmez…
bu ağır aksak...
ve sefalete yürüyen tükeniş
bir türlü tükenemeyişin öyküsü müydü acaba?..
sen itince düştüğüm
küstüğün ben itince
bu dipsiz/ bu karanlık/ bu kanlı kuyu
soyunu sopunu bile unuttuğumuz aşkımızın en kötü huyu!
tutup her çıkarışında kalbim bir parça daha kan revan
her defasında daha da allanan ellerin senin
diş etlerine/ saç diplerine dek sinmiş
bu korkutan kurşunî kuşku
ve içimizdeki kurutmama hevesi kuyudaki kanlı suyu
adına aşk diyorlarsa gülelim genç değiliz ki artık!
geç değilsin ki en erken vaktine sarılırsın sen günün
anlatırsın da hatırlamazsın;
ben güneşi unutalı çok oldu...
senin dilindeki türkü çalınmadı benim gece odamda
gül kurusu duvarlarıma nota nota çizilen arya
sol yanının anahtarıyla başlamadı hiç
okunmadı herhangi bir şiirim senin sesinden
uyurken hislerimin is’ini sürdüm şakaklarına;
karalanmadın...
yaralanmadım/ armağan bellemiştim seni Tanrı’dan!
saatlerimiz bile birbirine uymuyorken
kopamayışımız haksızlığında bir fikrin var mı adam?
adına her ne diyorlarsa
ve her ne demiyorlarsa hakkımızda
beni seviyor olduğun
seviyor olduğum seni taparcasına...
hâlâ aklımda.
biz kanlanalı çok oldu;
gün olup aklanacağımızı umma!
JD