20
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1986
Okunma

Gökyüzü katrana bulanmış
Papatyalar yağıyor çöplüğe!
Sualler boğazda düğüm yutkunmak imkânsız
Akın çamurunda debelenmekte bebek!
Masun, temiz, saf ve berrak
Olması gerektiği gibi! mi?
Yok mudur akın kirli bir tarafı?
Masumiyetin şeytani bir yüzü
Şelaleler hep mi berrak akar
Bir gün dudak dudağa gelmez mi?
İğrenç kokulu bataklıkla!
Dürüstlükler, temiz duygular
Teslim etmez mi ruhunu giyotine
Yokluğun dağlarına yol almaz mı?
Boğulmaz mı bir bir riyakârlık denizinde
Dünya denen oyun parkında
Hazan rüzgârları savurmaz mı salıncakları
Evlatsız göğüslerde beslenmekte yalanlar
Papatyalar, menekşeler giymişler bir bir
Matem elbiselerini karaya boyanmışlar
Dikenli telden kolye olmuş ihanet
Sütten ak gerdanları sarmakta
Kuzey rüzgârları güneyden esmekte
Hüznün yapraklarını taşımakta
Dağ zirvesindeki çöl denizine
Köleler efendiliğe soyunmuş çırılçıplak
Kirlenmiş bedenler manastıra kapatılmış
Çığlıkları ayyuka varmış kamçılanan ruhların
Günahkâr ruhlar sultan edilmiş başlara
Pazara düşmüş masum gülümsemeler
Fahişelik pirim yapar olmuş kör gözlerde
Ve her şeye inat yeşermeye çalışan
Kardelen ayaklar altında vermiş canını
Gelincikler sulanmış çöl kumlarıyla
Ve bir aşk daha dört kolluda yolculuğa çıkmış
Davul zurna eşliğinde zılgıtlarla
5.0
100% (16)