Yol
Yürüdük
Ardımızdan koca bir ömür sürüdük
Sürüklenen bir çift bacak
Kalın gövdemize inat
İncecik ve kırılacak

Yol
Efkar
Başımızda dumanlı dağlar kadar

Yol
Zifirine kara
Şehrin gözlerine kara
Buğday başakları serpili
Buğday bereket ama
Tarlalar yangın yeri

Yol
İnce
Fikrimce
“Öz Diyarbakır” otobüsünde
Yüreği görev aşkıyla yanan
Gencecik öğretmen Veysel’in
İlk görevi olmalı
Bir pırıltı var gözlerinde

Yol
Yaşlı
Kara başlı
Ellerinde söğüt dalları
At binmece oynuyor , yanık yüzleriyle çocuklar
Gölge halinde kalıyor Hayalları

Yol
Hasret
Son durak gurbet
“Emmi nereden?” diye soruluyor
İstiklal madalyalı emmi
Cevabını verirken rüzgarda savruluyor

Yol
Hayın
İnanmayın
Eşkıyanın suçsuzluğuna
Hasmını vuracak
Mapustan bir çıksa

Yol
Düğün
Lambaları söndürün
Fenerler var ellerde
İki sevda bir oluyor
İki yürekte

Yol
Başında dolaşan
Heyecan
Kenarları iğne oyası işlemeli
Bir mendil uzatıyor elleri kınalı gelin
Sapsarı renkli
Nemlenmiş gözlerle dalıyor efkara
Askerin gözlerinden
Arkadaşlarının yüreğine dökülüyor
Vatan millet sevgisi

Yol
Güzün
Hüzün
Ellerinde çapa
İki büklüm belleri
Ucu yanmış , üstünde
“ER MEKTUBU-GÖRÜLMÜŞTÜR” yazan
Ve yürek sızlatan
Bir mektup geçiyor gönüllerinden
Anasının sırtını sıvazlıyor gelini
İki damla yaş düşüyor
Solgun yanaklarına

Yol
Yitik
Gözlerde uyku bitik
Ve yüzler gökyüzüne çevrili
Kızıl güneşin altında
Başaklar kadar sararmış alınların
Çorak toprağa iniyor gözleri
“Yağmur ”oluyor
Yalvaran ve hıçkıran sözleri

Yol
Ümit
Ha bit!
Bir gölge beliriyor sarı sıcakta
Sırtında hasta “kadın”ı
Boncuk boncuk ter alnında
Ve bir ateş bağrında
Eriyor bir adam
Hastane yollarında

Yol
Taşrada
Onurla
Güneşe yönelen ayçiçekleri gibi
Irgat yüklü römorklar yöneliyor tarlalara
Ve gülümsüyorlar bahara
“Güneşe yönelen ayçiçekleri”

Yol
Emek
Demek
İşçi servislerinin arabesk kokulu lastikleri
Eziyor kıvrım kıvrım
Asfalt şose yolları
Bir Müslüm Gürses
Bir Ferdi Tayfur kokusu kalıyor geride
Gazetelerde bayat sendika taktikleri

Ve yol
Zaten bir hiçti
Ve işte bitti
Yalnızlık yağıyor yıldızlardan
Omuz başlarına şehrin
Elinde bir bavul , adam peydah oluyor
Yolların belirsiz bir noktasında
Sızılı yüreğinde isyan
Kaçmak arzusu şeklen bu diyarlardan