40
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
3174
Okunma
I-
ezgilerin dili ile çiziliyor kavgacı suretim…
II-
bütün aşıklardan özür dileyerek geçiyorum
ölüme doğru yürüdüğüm yolculukta…
III-
aşka inançsız büyüyen çocukluğumu
imansız ve tövbesiz kullara adadım
gençliğimi günahlarına kefil ederek…
IV-
eylülün sırtında kamburlaşıyor geçmişim
annemin gözlerinde biriken sabrı
döküp avuçlarımın içine, yudumluyorum
bir gün mavi ile yollarımız kesişir diyerek…
V-
hüzünlerimi yüzüne sürüyor usulca
ömrümü omzuna yasladığım Ankara’m
biraz daha gri’ye kaçıyor yaşadığım şehir
beyaz bir mintanla ödüllendiriyor garipliğimi
kalbimde esen rüzgara kol kanat gererek…
VI-
sonra korkularım depreşiyor ince sızılarla
yaşamadığını yazan/yazdığını yaşa(ya)mayan
aşk şairleri takılıyor aklıma, susuyorum
ve ateşler kusuyorum ağız dolusu
sevincim nefrete, gülüşüm öfkeye gebe kalıyor
film başa dönüyor, yine aynı sahneleri izleyerek…
VII-
yedinci basamakta nihayete eriyor nefesim
hınzırca göz kırpıyorum koyulaşan dünyaya
zaten, sanıldığı kadar da aydın değildi fani
deyip, kendimi teselli ediyorum aldırış etmeden
toprağın koynuna sokulup bütünleşiyoruz sevgiliyle
yedisine yetmeden yiten kardeşimin ellerine tutuşturuluyor
inandırıldığı yalanlardan tek1 doğruya sığınan ruhum…
Cömert Yılmaz