12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1559
Okunma
Kırk atlı ,kırklara karışmış o gün
Çin sarayının sınandığı an
Kılıç darbeleri sesi hürriyet ateşinin
Yankısı vardır hala tepelerde Kürşad’ın
Haykırışı gafilleri uyarsın isterdim.
Satuk Buğra destanı okunur dilden
Seyit Battal olunur kartondan
Dedem Korkut ürkütür kılığından
Deli Dumrul başında kuru çayın
Döve döve kırk akçe alsın isterdim
Kadırgalar yürütülmüş karadan
Azmi ona vermiş yaradan
Her sabah kıble belirir Ayasofya’dan
Atını öfkeyle mahmuzladığı kumsaldan
Kamçıları sırtımızda olsun isterdim.
Sazının teli kırılır mı Karaca Oğlan’ın
Elif’in yüreği titrer sevdadan
Haksızlık,adam kayırma dün gibi
Dadaloğlu düşer mi yine yollara
Sözleri içime dert olsun isterdim.
Elleri kına kokusu, yavuklusunu bekler
Saçları örülü, fistanı gül dallı
Yeleğinde buğday tarlası,eğik laleler
Baharın doyumsuzluğu dün gibi
Kaynağında gelişme ,gür olsun isterdim
Yayıklarında yoğurdu kadınlar çarpar
Yufkanın içinden tereyağı damlar
Soğuk suyun başında gelinler, kızlar
Atadan oğla miras nevruz, hıdırellezler
Bir şölen safında kutlansın isterdim.
Bağdaş kurulur nene dizinde
Bilmece sorulur, masal anlatılır
Üç elmanın düştüğü yerde
Paylaşılır saadet huzur denizinde
Milli kültürün izi sürsün isterdim
Yarına ne kalır insan sesinden
Günü kurtarmak ister candan
Kalbinin kalbe aktığı yerden
Türklük burcu senin özünden
Gelecekte daha yücelsin isterdim.
SİNAN YILMAZ