Sürüp gitsin istemezdim aldatmaları hayatın
Kan damlayan güllere yakılmış türküler
Kandillere koşan kelebekler
Sazın tellerinde eskimiş mızrap
Sürüp gitsin istemezdim.

Saymakla tükenir mi hayalleri hayatın
Hazırdır zorda kalsam Hızır
Nehir kenarında cezalı Nergis
Çıkıp gelecek destanlardan
Battal Gazi bir gün ,sonra
Sürüp gitsin istemezdim.

Bir derviş verir yarım elma
Bir gönül değil bin gönül alma
Dilekler gerçekleşir anında
Bir sofra serilir yemiş bolluğuna
Sürüp gitsin istemezdim.


Kaf dağında gülüm var derilecek
Hoca’nın daha yünleri eğrilecek
Timur olup hamamda terleyecek
Zümrüt-ü Anka’ya düşer yol amma
Sürüp gitsin istemezdim.


Nazar boncuğu mavidir ,
Asılır duvarda duruşu kavidir
Yarasa kemiği korur cinden adamı
Bir tutam saça yapışır yarin hayali
Sürüp gitsin istemezdim.

Ya goncadır ya lale ,şeker dudağı
Bir saç uzanır belden aşağı
Zerre vefa görmemiş gönül durağı
Letafetinden belli güzeli
Sürüp gitsin istemezdim

Akasyalar çiçek açarken düğün
Temmuz ve ağustos ayı hasat zamanı
İnsanlar yorgun , memleketinden sürgün
Akşamları gurbet türküleri hala içli
Sürüp gitsin istemezdim.


Bir peri çıkar çeşme başında
Kaderini yazar büyücü su tasında
Bütün aile muskayla tedavi peşinde
Kaçıncı ayın üçünde ya da beşinde
Sürüp gitsin istemezdim.


Sinan YILMAZ