18
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2104
Okunma

Güzün esen rüzgâr da sürüklenen yapraklar var ya
İlk yağmurla kucaklar toprağı damarları
Silgisiz avuçlarımla kucaklıyorum şimdi
Kokusunu ciğerlerimde uyuttuğum
Öğrenemedim hayatı acemi yazıyor dilim acemi akıyor yaşlarım
Burnumda tütüyor nabzımın atışı özlüyorum
Öyle doluyor ki aklıma göğüs kafesimi yırtacak kuşlar
Kes diyorum ellerime kes aç
İdam mahkumlarını salan ferman gibi özlemlerim
Rüzgar güllerine dilek bağlayan ovanın hasreti gibisin
Sözsüz şarkılarda dilek tutuyorum notalardan
Hep mi nihavent çıkar fallarım ki ölüp dirilmektir makamın
Kapımı çalacak kuzey yıldızında aklım
Üşümüş ıslak korkmuş korkularım
Seni sevmek var ya nihavent ölmek geceye
İntihar eden örümcekler düşüyor açtığın her kapıdan üzerime
Yolların yıpranmış siyahına beyazı yamıyor ellerim
Özlemlerimin özlemini soydum senli tarafının
Şimdi sensiz özlemeklerde sözsüz şarkılara
Nihavent güfteler besteliyorum
Sen dokuz sekizlik yaşamdan alırken nefesini
Ben ilahi bir ney sesiyle özlüyorum özlemlerimi
5.0
100% (10)