17
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2173
Okunma

Beş para etmezdi oysa
Ne satan kar eder ne çalmak isteyen fark edince eline alır
Bir masal ki bu ne başını anımsattı şövalye ne sonuna izin verdi
Gecelerin grisinde belli olmayan renkti
Öyle sessiz öyle nahoş alırdı gönlünden yol
Bir karanfile bin çiçek bahçesi bahşederdi aklı
Değerini gördüğü sırça köşkte oturduğu yürek sofrasında
Ederi bin akçe düşlerdi bulursa sarrafını bereket tarlasında
Uzak dur dedi kolay kurur dallarım yeşertemem
Peçesini çekti gözlerine razıydı karasına gelecek hüzünlerden
Işık bir kere çıkmıştı yuvasından
Bir yanı deli divane istedi köşelerine kadar saran otları
Diğer yanı oraklı Azrail kesti koparsın diye yalvardı
Amacı peçeyi aralamaktı ki kavuşamadı bakışlar
Şövalyenin kuşkusu düştü uçurumdan oda kanatlı
Bir damla düştü gökten aralandı dünyasının bulutları
Asude nehirleri kum elemekten yorulmuşken tırnakları
Birde toprak akıtır oldu ciğerine düş kutusunun
Kızıldan neferler sayfa aralarına aşk acısını biledi
Emanet berberlerden alınmış usturalarıyla
Üç hak dedi şövalye ister şimdi arala aynayı ister ertele sevdayı
Masal bu ya sonunda hüsran doğuracak gözleri aşkın
Ki şövalyeler başka kalplerde açtıracak karanfiller
A-y şahit yeminime körüm hala
Ş-araptı sevdan odur budur sarhoş aklım
K-ururum demiştim ya işte ebediyete kadar sürüklenecek hazan yaprağıyım
Yalancı olmaya zorlanan dünyanın hayal tarlasında masallar yazdırıyor yürekler
5.0
100% (11)