7
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
887
Okunma
Hayat oyununun sergilendiği
Yeryüzü sahnesindeyiz
Birer birer oynuyoruz
Oyunlarımızı biz.
bir sığıntı gibi sığınmışız
unutulmuş ve yok olmuşuz
kayıp hayat manzaralarında…
yüzlerimizi örtmek yetmez,
yüreğimizi de eziyoruz
maskelerin ağırlığı ardında…
mutluluklarımız hayal olmuş
geçmiş yaşam anlarında
kimliklerle bölünüyoruz
bölündükçe benliğimiz kimlere dönüyoruz?
yeni rollere soyunuyoruz
sahte isimler, sanal karakterler
yaşıyoruz başkalarını
başkalaşıyoruz
kıvranıyor sancılar içinde
kendimiz, yani biz
yok olup dönüşüyoruz…
ve ipine sarılıyoruz çıkarın
çıkarın ipi kimin elinde..
ezdikçe eziyoruz şahsiyetleri
sanal yada sayısal kimliklere çevirip
kullanılacak malzemelere dönüştürüyor
yeri geldiğinde harcıyoruz
sonra harcanıyoruz
bozuk paralar gibi…
ve ipine sarılıyoruz çıkarın
çıkarın ipi kimin elinde..
kendimizi yaşamanın anlarını
yarınlara, sonralara öteliyoruz
o yalnızlıktan kimsesizlikten zavallılaşmış
yoksullaşmış mutluluk yoksunu
kendimizle olan randevumuzu
ölümün dişlileri arasında
harmanlanacak yarınlara erteliyoruz
karşılaşıyoruz bazen kendimizle
zavallılığına şaşırıyor ama
kendisine ayıracak zaman bulamıyoruz
yapılacak işlerden
ve oynanacak rollerden
ve ipine sarılıyoruz çıkarın
çıkarın ipi kimin elinde..
vitrinlik yaşantılar yaşıyoruz
sergilenenlere bakıyoruz
kendimizle kıyaslıyoruz
dışarıda arıyoruz,
dışarıya yaşıyoruz
mahkumuz mutsuzluğa
başkasını yaşıyoruz
ve ipine sarılıyoruz çıkarın
çıkarın ipi kimin elinde..
kaybolup dağılmışız
sürüler gibi
farklı yollara düşmüşüz
tüm yollar
inine çıkar kurtların…
ve kenarındayız ateş çukurlarının
ve ipine sarılıyoruz çıkarın
çıkarın ipi kimin elinde..
“Hep beraber Allah’ın ipine sarılın ve sakın ayrılığa düşmeyin.
Allah’ın üzerinizdeki nimetlerini hatırlayın...
Hani siz birbirinize düşman idiniz de Allah kalplerinizi
birbirine ısındırdı da O’nun nimeti sayesinde
kardeş oldunuz. Hani siz bir ateş çukurunun
kenarındaydınız, O sizi oraya düşmekten kurtardı...
Allah size ayetlerini işte böyle açıklıyor ki, doğru yola erişesiniz.”
(Al-i İmran Suresi: 103)