akşam da arkadaş olmuş sana yavrucum
sen de büyümüşsün başımıza hüzün kesilmişsin
nice yıllara diyecek yarın sabah sana
yol yaprakları çiy kırıntılı
sen akşamdan kalma
doğma sıkıntılı doğurma sancılı
tortusuyla durulmuş sevinçlerinin
belki üşümeyi bile unutmuş olacaksın
dokunacaksın ilk yaşam belirtisine
ayaklarının altında kıvranana
yeryüzüne...


akşam ve yağmur kışa inat
sen ve ben geçen zamana
mutlu olalım e mi yavrucum?...
penceremizdeki buğuda
sen ben akşam yağmur ve kış
sende bende akşamda yağmurda ve kışta
geride bırakmanın eskimişliği
ama öğrenerek paylaşarak ve emekle
yenilenecek dünya evren ve aşk
eskiyen kötülük ve esaret olacak
özgürleşeceksin yavrum
nice yıllara diyecek yarın sabah sana
bir işçi kadar çalışkan
bir anne kadar sabırlı

akşamları hayra yoracak mısın yavrum?...
baban devrimci ozanlığa öykünmeye sevdalı
sen kar düşleriye umutkâr
varsın zaman hiç durmasın bakalım
aksın akacaksa su
nice yıllar diyecek yarın sabah sana
şirin dağ uzaklıkları
minik minik köy evleri
küçüklü büyüklü yeni yeni kentler
ve yollar yürümek isteyeceksin
değiştiren dönüştüren
daha ileriye uzanan
daha ileriye
daha...

tarih gibi kesintisiz ve yorulmadan
bilim gibi akılcı ve derin



tüm arkadaşlara dostlara yoldaşlara

sevgilere ve sevgililere

daha ileriye uzanan

daha ileriye

daha...

nice "yeni" yıllar...


kağan işçen/1 Ocak-2010

01.56.