Her bir yanım uçurum
her bir yanım sancılı koridor boşlukları
hücrelerimi çürüten yalnızlık senfonisinin
damarlarımı tıraşlayan ucu bilenmiş kırık notası
ah olmasaydın ruhun dolmasaydı korumalığıma
asardım yüreğimi muhakkak
zatürre cereyanına maruz kalmış
elbise dolaplarının törpülenmiş kancasına.

Her bir yanı didiklenmiş
lime lime edilmiş yüreklim
pulları dökülmüş şahmeran misali
vedası sancılı yarim neredesin.

Mayalanmış bir düşüncenin
bırakılmışlığıyla öfke kabarmasına
çoğalan uğultular
taşan isyanlar
bünyaminler
nefes kesen ağıt çığlıklarına düştü
her bir yanı aşkla dağlanan yüreğim.

Meydan avlularının damarlı güvercinleri
duvara ömrünü yaslamış çöpçüleri
turuncu tulumları kuşanmış sevdalı
sevdasına temizlik düşmüş adam
kirlenmiş avuçları
büzüşmüş dudakları ile
tebessümü ruhuna fişengi olmuş
her bir uzvu ayrı donmuş adam
kesilir paralel düşmüş bakışlarıma
bakışların cehennemine
yağmurlar yağdırmak istercesine.

Bir işçinin yudumlayarak biriktirdiği
yüreğimdeki hasretin karşısında
buğulanan pencereleri imreni bakışlarıyla
dikilmeye çalışırken kerbela ağıtıyla
tıkındığımız sevdamız takıldı dar boğazımıza.

Anlayamadım farkına varamadım
her bir yanı sancılı koridorlarda can çekişen çekilenlerimi


Selçuk ERKİ