4
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1809
Okunma

Poyraz solundan çarptı
Fütursuzca hüzün yazdı hatıralar
Alnında duran iz
Belleğin sakladığı türlü hıçkırık
Kulaklarında garip bir fısıltı
Perde perde örtülü geçmişten seçti saçtı
Aşk ile Allah Allah
Gönül gölüne gaipten düşüverdi
Bir taş misali indi ve olanlar oldu demin
Tuana adını bağışla ona
Ey her şey azapta diyenler
Üst üste bir kaç şimşek çaktı güneşin ortasından
Hani bir kurşun isabet eder ya tam hedefine
Aşkın soluğu soluğunda soludu
Aşk aklı dinlemez ki
İşgal altında esir o şimdi
Hangisi?
Kalp mi? Beyin mi?
İspat mı? Neyi ki? Niye ki?
Bir keramet gönül ziyareti idi
Lezzetiyle baş döndü, kalp sersem oldu vesaire, vesaire
Ah demeden şaşkın oldum
Allahım, bana bir fırsat daha ver
Katre kadar ikbalim var mı?
Belki… Ama değer mi?
Nedir bu halin Allah aşkına?
Ah nihan bakışlı sermest oldun
Ne anlatırım ne derim ben dostlarımıza
Dönem mi!
İmana geldim
Kalbi inatla sürgün
Aşk kıvamında nefesler nefeslere dolandı
Gönül servisini açık tut
Öteleme sen al candan içeri
Göğsü içinde adıdır aşk
Kuş kanadının rüzgârıyla süzüldü eşikten
Küçücük bir kum tanesi bedenine yerleşen
Sabahın tam kaçındaydı?
Aman aman yıldız dolmuş gökyüzü ayaydın
Mehtaba bürünmüş gecede avaz avaz
Vay be kalamıştan sıyrılıp gelen maşuk bumuydu!
Ruhu şanından sarhoş sevgi uğruna
Sefalar getirdi
Epeyi bekledik, ne iyi ettide geldi
Onun sende kalmasını sağla
İki varlık arasının adı ol
Seninle bütünleşsin aşk
Yaşanası sevdalardan mahrum koyma koynunu
Bir aşkı barındıramadı dedirtme sinene
Güzelliğin düğünü var Eylülde!
Yirmi beş sayısını zarafetin simgesi kabul edeceğim
Hani fransız barok zamanı gelinleri olur ya
Duvak mı? Yo yo güzellik
Kep pek bi yakışmış keman kaşın üstüne!
Aman Allah!
Kâh bir kuğu edasıyla süzülüyor
Ne var ki saçların taca muhtaç değil
O ki visal şenliği
Ve adına sonsuzluk desem
O günü tarihlesem
Ve yazsam gelin kayasına
Titrermiş yerinde kayalar
Şimdi bu katmer katmer manalarla
Alnında her çizgi
Sessiz bir monolog söyler gibiydi
Arşa çıkan nağmeleri!
Fiske fiske fısıldadı taşırdı yüreği
Senfoni eşliğinde aşkın gökyüzüne yükseldi
İnanla inanır sana nağmeler
Ha şöyle!
Gıptayla kaldır aşkın şanına kadehi
Dudak izlerin iz bıraksın kadehlerde
Dinle! Bir kalp atışı var
Aşkın öteki iç sesleri mır mır ederse aşkın nazından
Telafisi olmayan sitemleriyle bağrın terlerse
Bahçende beyin ağacı
Gölgesinde terini kurut
İnan beyin hükmetmezse tenine
Aşkın teri kurumaz teninde
Örseleme sevgini hep söyle, sakın saklama
Güzellik vefa abidesi sun onu mümbit ile birlikte
Hibe melül gözünde adının son zaferi
Tuana sen sayki
Yüreğinin buğusundan buhar düştü aşkın rahmine
Suretin belli
Kiremitin aşk
Temelin sevgi, önderin saygı
Kavgan bile kaliteli olsun
Ne de damla yalan olsun
De hadi neden olmasın?
Tuana latif misin?
Müjdeci rüzgâr rahminde oğulcuk
“Sevgi” başka “aşk” başka eklenen tutku bambaşka
Poyraz der ki,
Tanrı kendi ruhundan üfledi beni
Şah damarında tutanda bir ferişte yâr oldu bana
Adım ile yazacağım adını
Sahi adı ne olsun?
Ne önemi var
Gönül eri ehlidildir sinesi asude ülkesidir
Tanrı aşkına söyle Poyraz kimin nesi sence?
Meryem Ana’nın hayatının mümasil bir hadisesi o
Say ki hayatını değiştirecek mevladan armağan sana
Sabreyledin
9 ay 10 gün beklendin
Tutup silkelesin, seni sarsıp kendine getirsin
Tozu dumana katsın deligüzel Poyraz
Ey yüreğim,
Bu şiir bestelerinin güftelerinide kendi yazdı dilce
Tuana!
Aheste aheste şimdi sen kalkıp bu şiiri hece hece okuyorsun
Meylin duana, teşekkürle hoşnutluğu bildir Yaradana!
KAYIP YALDIZ________26 Kasım 2009
Resim, KAYIP YALDIZ
5.0
100% (4)