22
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1637
Okunma
gelsin diye beklediğin günler, avuçlarında işte
bak ! gece devrildi gün üzerine
iç doya doya sarıyı gözlerinle şimdi
uzayıp giden sokaklar yok önünde
bulabilirsen aylâk ayaklarını
çıkmaz sokakta ara çocuk oyunlarını
solgun nefesinle
mesken tutmuş yalnızlığı oyala
gün yüzlü masallar anlat ona
gök yüzünden bir pencere düşün
görebilirsen eğer!
gelincik tarlasına bakan
mayısı / kondurabilir misin yine dudağına?
anne elinden okşanan saçların
karışık / savruk rüzgârda
yok artık mahmur sabahlara uyanmak
çocuk şarkıların uzak fısıltı
kendi kendine geçireceksin güz sıtmalarını
fesleğen kokuları olmayacak
zemzem suyu değerken burnuna
hayra yorma hiçbir düşü
gidilecek şehir kalmadı çünkü
sabâ vakitlere gebe zaman!
ondan öte köy yoktur /gidilecek şimdi
kâğıt gemin yüzdüremez engin koylarda seni
kırmızısında kızıl kanayan
günün üstünde akşam
ağırlğı(nda) ezilirken
sabaha nasıl çıkar ?
tekler dururken
durgun kıyıyı nasıl bulur?
taş ağırlığınca kalbin
yavandır her söz gönlüne, onarmaz seni
o güne değin uyut kendini
avunmak istemediğin, teselli ile avun!...
(….tut ellerimden yine tut; şavkın vursun yüzüme. sana tutunmalarda var olup, yok olmalarım…)
Hâdiye Kaptan
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.