0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1622
Okunma
Çok zaman değil daha
Yakın zamanda İnsanın
Yediği yemek, İçtiği su idi.
Ama kalmadı artık ne tat ne lezzet.
Kim aldı bizim olan tatları
Güzel sebzeler, meyveler
Herbirinin ayrı bir aroması tadı vardı.
Her gıdanın insan üzerinde etkisi var.
İçtiği su, yediği yemek,
Yemeğinden suyunda kalmasın
Bir lezzet doğallık,
Tüm faydalı olan ne varsa al,
Sonra psikolojik destek ver,
Müzik ruhun gıdası de
Plastik yesin bu beden
Ruhunu doyursun müzikle, öyle mi?
En bol olan havayı, suyu
Hatta temiz toprağı kaybettik.
Sonrasında huzur, mutluluk verecek
Hülyalı hayallerle kendimizi avuttuk.
Kimdi bu doğayı kirleten
Güzel olan tüm yiyecekleri birer birer
Plastikten sanat malzemesi edinen.
Anlamak bu kadar zor mu?
Düşünemiyoruz artık.
Çevremizi öyle yapay nesneler sarmış ki
Doğayı yapay olarak üretenlere bel bağladık.
Organik düşünceler üretmek gerek
Duru, saf kaynağından gelen bozulmadan
Nasıl mümkün mü?
İnsan bedeni ruhtan çok ayrı mı
En ufak esintiyi algılarken
Yediğin içitiğin onca zehiri
Yoksay tabii ol, kendini bırak tüm evren
Senin bir işaretini bekliyor ha
Ha ha ha
Sen kendini bırakmışın
Kapitalist kan emen,
Emek sömüren
Doymak bilmeyen,
Vampir bir yaratığa
Evrenle uyumsuz ne varsa
Plastik, duman, reaktör, zehirli atık çeşit çeşit
Hep bunlarla yaşadın sonra
Hadi evren cevap ver bana.
Biz zannettik ki
Buzların üzerinde bir kaç kutup ayısı
Bir kaç kelaynak giden.
Tüm bir insan yaşamını sömüren
Suyu, havayı, her şeyi bir kazanç, bir emek
Sömürüsü haline getiren,
Merhameti, sevgiyi, yardımlaşmayı, her şeyi
Bir madde olarak gören bir insanlık içinde
Kendi kendini yiyen bir
Canavar bu.
Gün uzak değil,
Bozulmayan ne varsa birbir
Bugün içine girilen bitkiler
Yarın hayvanlar
Sonra bizlere sıra gelecek.
Genlerimiz sıra sıra dizilmiş
Bak gör artık insana
Ne kalır bu karışımdan
Nasıl bir mutant çıkar,
Tahminlerin ötesinde.
Sahi insan gibi insan arıyoruz artık
Her bir yanı değişime uğramamış
Hislerinde gerçek, dokunan koklayan
Düşünen, yapay olmayan
Organik bir insan.
Belki de matriks çoktan oluştu;
Karınlarında hortumlarla beslenen
Tüm enerjilerini, sömüren bir robotlar var çevremizde
Tek bir robot değil de
Teknolojinin üretim bantları
İnsan enerjisi ile çalışan, güç makinaları
Yaşamak için mi üretiyoruz,
Sadece üretmek için mi yaşıyoruz,
Soru(n) bu.
özelliksiz gıdalar çıktı piyasa
Ne olduğu içeriğini bilmediğin,
Bir sürü şeyi yemekteyiz.
Bir yabancı gelse kapımıza,
Almayız içeri, bilmeden;
Lakin vucuda aldığımız onca yabancı
Türlü zararlı
Sonra deniyor bilinmiyor bunun nedeni,
Daha yeni yedin be, anlasana.
Düşüncelerimizde durmadan
Saldırıya uğramakta.
İnsanın tüylerini diken edecek
Gerçekte yanından geçmeyeceği
Vahşeti evlerimiz
Düşüncelerimize kadar girdi.
Sanat deyip geçiyoruz işte.
Reklam üzerine reklam
Al, al, al, diye binlerce kez,
Saldırıyorlar, oyunlar müzikler
Resimler etrafında
Seni boğuyorlar,
Tek çaren kalıyor;
Alıyorsun.
Bu mekanik bir yaşam.
İnsani değil,
Diyorum ya organik düşünmeliyiz.
Sonuçta:
Binlerce ip var etrafında.
Çektikçe ipleri;
Yürüyor, konuşuyor, düşünmüyoruz;
Yaşam çemberimiz belli;
Bu çember bir terliksi hayvandan
Daha geniş mi?
Belki...
Anlamak o kadar zor değil
Doğal olmayan, ama her şeyiyle
Hepimizi kuşatan bir hayat yaşıyoruz
Çıkmak bu matriksten zor.
Tek çıkış yolu
Dön insanoğulu fıtrat denen
Temiz kaynağa dön,
Yıka kendini, düşüncelerini arındır,
Sev bu dünyayı ve içindekilerini
Tüketerek üretme evrende,
Uyumla büyü, kendinin bir parçası bil
Doğayı çevreyi,
Organik olsun herşey, kötü değil ya
Hem ye hem düşün.
Melik Haker (Kasım 2009)