26
Yorum
4
Beğeni
4,9
Puan
1813
Okunma

ve dile geldi çocuk...
söz;mavi bir yankıydı sularda,
ay / çiçekleriyle çevreledi
cihannüma ve kıyıların
en işlek yalnızlığını
kuşlarınsa kanatları hep açıktı
ve rüzgar da yitirmişti
savurganlığını bir zaman
gitarından sarkan sevinçlerle sarsıldı gökyüzü
gümüş bir ufuktu yağan
yeniden uğradığı çocuk bahçesinde
göğeren zambakların türküsüydü
belki de bekleyişleri onaran
istasyonlarda alaturka bir hüzün
üşümek değildi özlemek sarmalında
barınan sis ve duman,
bir pardösüydü çünkü aşk,sıcak tutan
ve sonra dile geldi çocuk...
sesinde dağlara çöken kış uğultusu
bir mülteci yersizliğinde geçti kentleri
akarsular yoktu, soğurulmuştu ırmaklar
gül kokusu kanıyordu topraktan
insan derisine çizilmiş bu coğrafyada
yeniden tutku özü
işbirlikçilerden kaçırılan güneş
yetmedi bütün sabahları aydınlatmaya
yediği ekmek, içtiği suyun kokusu
anlatmıyordu varoş yangınlarında
özgürlüğün yalnızlık olduğunu
ki yalnızlık metazoriydi biraz da
hatırlamak soyundan bir isyan
bir talan başladı geceleri apansız
yıldızlar ölgün,kısa kalıyordu
ayışığı yeryüzünü aydınlatmaya
can kırılmasıydı çünkü her aşk,
gözler eski resimlere konuk olduğunda...
Devin Karaca
5.0
95% (18)
4.0
5% (1)