4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1652
Okunma

Zaman korksun
Harflerin şakağına daya kalemi
Her sözcüğün dizeye dönüşmeden çekilirse pimi
Susta kalır şiir dili
Bir ben
Bir kâğıt
Bir kalem
Ölse
Köpek
Tek fark
Zincirlenen
Şair
-Azgın köpek değil-
Pas tutmuş nehir gibidir
Nehir ki;
Akmak ister
Çürük çölden
Dağdan, tepeden
Uzak düşlere
Çocukça hür koşmak
Köpük köpük beyaza
-Güvercini besleme değildir
Kuru zeytin dalına su vermez-
Prangaları kırar
Güneşi uzak diyarlardan ister
-Mavi-
Yıldızı alaza sevdalı
Ekmeği az
Tuzu hep vardır
Işığı ışıldar
Kara bulutları yırtar
Gök suya vurulu
Ceylan olsa ürkmez gün boyu
Desem(!) Anlar mısın?
-Göksendi-idnebuS-
Ay, hüzün taylarını toplasa
Söğüt yapraklarında kundaklanır
Nesne ve kavramların gölgesi
Ayva kırbaç gibi şaklatsa çiçeğini
Acıya düşse
Sol yanı
-Ahh! kalbidir o-
Anlatır kendince yaşadığını
Der:
Meneviş ağlayışı
Sürtündü kıyılara hüznün şarkıları
Sakallarımı dolasam
Kuyruk olur rüzgâr
Muhtevası ben
-Uçurtma/m-
Kuşlar uçar
Anlar mısın şimdi
Şair olanı
5.0
100% (2)