0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1698
Okunma

Senin resmini yazmak istiyordum aslında
Seni görerek yaşayamamanın acısıyla
Hayalimde yaşatmayı deneyerek.
Bilmiyordun!
Sence hiçbir şey olan gülüşünün
Ardında kalan
Ve tüm doğallığıyla dilinden düşürdüğün cümlelerinin
Yatağını bilmeden kaynağına ulaşan akarsu umarsızlığıyla, yüreğime damlattığını.
Güneşini özleyen günebakan çiçegininin hislerinden bahsetsem sana
Bilmem anlar mısın yutkunulmuş ünlemlerimi.
Mesafelerin engebeliği üzmesin içindeki sancıyı
Orda duracağım ben
Bitmeyecegim sende
Sen bak işine. ne zaman ki temiz hava için açtığında pencereni
Ya da evin bir köşesinde kurumaya yüz tutmuş reyhan çiçeğini sulama ihtiyacı hissettiğinde içindeki aniden o kıpırdayan his var ya
Bir sabah kendini pencerenin demir parmaklarına vurarak yaralayan minik bir serçenin
İçerinde bıraktığı eziklik ve tarifi imkansızlık
O benim işte
İçinde kalan
Seni her gün görüp varlığını hissedememektense
Yokluğunda çoğaltılmış hislerimle büyütürüm içimdeki arsız sevdayı
Buğulanmış cama parmaklarını her koyuşunda
Fark ettirmeden adımı yazışımı hissetmem sanma
Sonbahar rüzgarını bilir misin?
Her rüzgar esişinde, yerlere dökülmüş kurumuş çınar yapraklarını
Yeniden havalandırıp sonra usulca yerlerine düşürür yüreğimin
Hep
Yeniden
Olacağım sende..olacaksın ben de
Mehmet deveci