YÜREĞİMİN SESİ

Özgeçmişim yalpa yapar, gam belirir dimağımda,
Saçlarıma yağan aklar, ruhuma ayaz düşürür.
Gönül hanem viran olup, baykuş öterse bağımda,
Yıllar hep beyhude geçer, seda’ma avaz düşürür.

Duygularım boz bulanık, aklım sarhoş olduğunda,
Keçeleşen bedenimin, sol yanını çaldığında,
Bakışları bir ok olup, sineleri deldiğinde,
Ağustos’un kor sıcağı, yüreğime buz düşürür.

Seyrederken gururlanır, kalbimin diz çöküşünü,
Gizlemeye çalışsa da, sessizce iç çekişini,
Kardan adam sevda değil, kaçırsa da bakışını,
İçin için sever ama, yâr gönlüne naz düşürür.

Deli dolu fırtınalar, sürüklerken bilinmeze,
Kör duygular götürürken, gurbet denen gelinmeze,
Yıllar hasret bırakırken, hayalimden silinmeze,
Sevdalımın bakışları, ciğerime köz düşürür.

Pişmanlığım yüze vurur, dilimin her kahırında,
Dudağımda adı kalır, şu ömrümün ahirinde,
Menevşeler can bulurken, nevbaharın sihirinde,
Şeyda bülbül seher vakti, dilime niyaz düşürür.

İhsan ŞOLA-01.10.2009