48
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
4773
Okunma
Hüzünlerin ardından tutacak gölgeler yoktu ki
Oysa, oysa savruk bedenimizin içinde hüzünler öyle çoktu ki
Hep bizden önce koşuyordu biz yetişmeye çalıştık
Hep bir dilek ağacımız oldu gönlümüzde büyüttüğümüz
Dallarına umutlarımızı astığımız, dileklerimizi serdiğimiz
Hep suladık suladık da nedense düş meyvelerini toplayamadık
Kim bilir bizler hep yanlıştık yanlıştık da
Bu yüzden ulaşamadık
Bir o yana bir bu yana
Düşlerimiz ayrı bedenlerimiz ayrı ayrı savrulduk
Sevdayı yüreğimize koyduk, yüreğimizde yaşadık
Güzelliği hep bakışlarımızda taşıdık taşıdık da
Neden içlerimize akıtamadık
Neden gönüllerimizde damıtamadık
Bizler mi yanlış anlattık, yoksa anlatılanı mı yanlış anladık?
Sustuk
Çığlık çığlık olup sustuk
Kalmadı derman dilimizde yorulduk
Kalmadı ferman yüreğimizde durulduk
Lakin
İçimizde hep oturdu bir yumruk
Oturdu soluksuz bir soluk
Bizler olmazlara sustuk
Sustukça büyüdü içimizdeki büyük boşluk
Ne yaptıysak, neler yapmadıysak o boşluğu dolduramadık
Hep şikayet ettik, şikayet ettik de kimden?
Sorduk mu ki bir şeyleri kendi benliğimizden
Hani ne verirsen onu alırsın diye öğrendik ya büyüklerimizden
Verdiklerimiz ne oldu da bizler de kaybettik tümden
Yoksa alamadıklarımız mı idi kaybedilen?
Şimdi
Yüreğimizde dilek ağacı, astıklarımız ucunda
Boynu bükük duruyor
Haklı aslında ama bize hesap soruyor
Biz verememişiz kendimize hesabı
Nasıl bulacağız vereceğimiz cevabı
Ne idi yaptığımız hata yanlışlarımız nedendi
Hepimizin içlerindeki birer yürek değil miydi?
Anlattık anlaşılamadık, anlatıldı anlamadık
Sonra bir suçlu bulup hayata kara çaldık
Hayat kirli dedik, yaftayı bir güzel yapıştırdık
Tabii hayat kirli idi, bizlerse hep masumduk
Temiz düşlerden sıyrılıp kirli düşlere yattık
Oysa, oysa nedendi hep bir yerlerden yaralıydık
Temiz düşlerde kalanlarımız aralarda kaynadık
Oysa doğarken hepimiz aynı çığlıkla doğmamış mıydık?
MıSRa
5.0
100% (1)