4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1360
Okunma

...
Şems,
nerdesin ?
...
Peri kızını yazdım
Kalemim kırıldı, kağıdım buruştu
Yangın çıktı koca şehirde
Yetişemedi hiçbir hortum ateşe
Ve siren sesleriyle korkuyu çizdim tuvale
Bir isim koyamadım yalnızlık resmime
Alladım pulladım renkleri
Yine de hepsi eninde sonunda mavi oldu
‘Dem’ çığlıklarıyla
‘Hu’ dedik düştük yola
Ürktü soytarı
Düşürdü elinden portakalları
Ve sonra bir ülke harabeye döndü
Üç parça beyaz kumaşa sarılı dünyada
Senin benim hayallerim
Başkalarının çıkmazlarında bitti
Sorgular içinde sorularda kayboldu
İnişli çıkışlı hayat oyunu
Galiba, bize pek yaramadı
İki dişli uydurduk mecburi
Çentikleri kırık
Ulayıp birbirine, çevirdik zamanı
Daha ilk turda eleğinden geçemedik feleğin
Oyun bozan toplumsal baskı
Bir an ceset yaptı bizi bir an şehit
Girdik bir deliğin içine hesapsız
Çıkış yolu uzayan karanlık
Çok duvarlı kilit
Meğer labirente düşmüşüz
Biz dönmenin ağır rehavetindeyken
Çilingir dinmez uyku sarhoşluğunda
Bir döngüye girmişiz ki
Kuruttuğumuz ağaçlar yeşerttiklerimizi aştı
Oysa çarklar hep tersi sever
Düze çevireyim derken ezildi ellerimiz
Ütopyayı resmetme gafletinde
Elimizde kalan
Yitirilen umutlarımız
Şimdi
Soyu giderek artan umut mahrumlarıyla
Aynı kefede çıkarıldık yola
Artık hayat monotonluğa müptela
Biz ise bu devran içinde kaybolmaya…
Yavuz Süleyman OĞUZ
5.0
100% (3)