4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1342
Okunma

Kandil alevinde ispirto kokulu hasret
Yayıldı
Ruhumun ta en ücralarına
Üşüdüm yorgan üstü uykularda
Ve seni kaybettim tüm kabuslarımda
Sorgusuz hesaplaşmalar,
Anlamsız perdahlarla döndüm etrafında
Bir türlü sana uzanamadı ellerim
Yokluğunda yerle yeksan bir biçimdeyim
Ve yalnızlık bataklığına öyle bir saplandım ki
Yedi bitirdi kanımı
Jilet kesiklerinde çile sinekleri
Tutuştum
Gideceksin korkusuyla daha bir ‘har’lı
Taş kesildim hayallerime
Kapattım gözlerimi durdum ‘semâ’ya
Bana kıyıpta vedalara varamazsın umuduyla
Daha bir hırsla salındım ufuk çıkmazına
Sanrılara ve kasvetlere doğru
Bağrımda en karasından eş anlamlı iki kelime
Toprak ve sevda
Gözlerimde ise
Mavi üstüne lacivert işlemeli tuvaller,
Silik betimlemeler
Ruhumda dolaşan tablo üstünde var olan
Gece siyahı, kader siyahı, vurgun siyahı
Yok oluşuma uzanan
Beterden beter sensizlik siyahı
Ve gül deseniyle içime nakşedilen
Yakınları bile uzak eden dinmez bir hasret…
Yavuz Süleyman OĞUZ
Yokluğunda boz bulanık hayallerle avunmaya çalışıyorum…
5.0
100% (4)