0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1831
Okunma
Kerpiçlenmiş bir aşkın sol anahtarındayız
Direnmekte, kilitli tabuta yalnız giren ölü
Sırtımda gümüşten bir sadak
Avucumda sahipsiz mektuplar
İçimizde yer yapan ayrılık şarapnelleri
Sen değil en çok dünümüz yara aldı
Yaparken geçmişin soytarılığını beynimize
Topuklarında çoğalan bulutlar
Yıkarken ruhunun parmaklarını
Sadağımdan firar eden bir ok
Çilingir olur suyun dilsizliğine
Ölü balıklar süsler geceni
Ve ciğerlerine yayılan ayrılık şarapnelleri
Suskunluğun perde olur dudaklarına
Kalbinden geçmiştir ok
Sıyırırken elmacık kemiklerinin cilbabını
Dişlerinle temizlemektesin içindeki şarapnelleri
Ününü yitirdi tüm harfler artık
Yoklukla anılıyor masallar
Düşerken her bir platonik noktası
Hepsinin başlığı sana atıldı
Harflerin denkleminde zakkum çiçekleri
Gözlerinde karabulutlar
İçinde ayrılık şarapnelleri
Dudaklarında mor düşler peltesi
Şehir yırtmaçlanır
Yüreğime gelmeni istediğim yollardan
Karabasanlar belirir avluda
Bitmiştir kış
Önümüz ilkbahar
Aylardan marttır
1o’na ulaşmıştır bahar
Gözümde dünden kalan bir not
Damağımda küflenmiş ten kurusu
İçimde acıyan ayrılık şarapnelleri
Selçuk ERKİ
5.0
100% (1)