12
Yorum
0
Beğeni
4,8
Puan
1401
Okunma
yaklaşımlar
[ . ]
bir kent diyor şair
şiirle düz yazı arasında ben.
bunalım yağmurun bedenimde bıraktığı sızı mı?
ey! Rosa
iki ayrı zamanda
olan tek ölüm
Melih Cevdet Anday; “bir çift karanfil “
yağmurdu gecenin saat onu
çıkıp yürüdüm sudan çıkmış balık gibi.
sırılsıklamdım
sahil kasabasında değildim
dalgalar kıyıları dövmüyordu
içimde yağmurun sıcaklığı
bedenimde acısı ile romatizma
belimin tam orta yerinde bir sızı
oysa sanki Datça daydım
gece yarısı hafif bir meltem esiyordu
mezarından can baba şarap içmeye
çağırıyordu.
İki ayrı zamanda olan ölüm gibi
bir yerde iki ayrı zamandaydım.
[ .. ]
bir denklemdi çözümü bekleyen
ilk insandan günümüze
gümüşü altın yapmaya uğraşan
simyacıların hayali gibi bir şeydi.
bense pusulasını kaybetmiş bir gemiciydim
okyanuslar ortasında durmadan dünyayı dolaşan
hiçbir limana uğramayan bir gemi
Kolomb’un ardından giden
istilacılar ne kadar uygardılar
ortaçağın karanlığından çıkmadan
suların öte yanında
katlettiler halkları.
çaresizdim bir şey yapamıyordum
limanlara uğrayamıyordum
her yerde barut ve kan kokusu
her yerde ölümün nefesi
hayali bir tayfam vardı
uzun boylu yanık tenli
Atlantisli bir kadın
Atlantisli bir kadın düşlerini arayan
bir kadın Atlantisli vahşeti kendi gözleriyle gören
kulaklarında torunlarının çığlıkları
bir sızı ensemden ayaklarıma hızla inen
bir sızı eklemlerimde fokurdayan volkan
yağmur yağıyordu gecenin saat onbiri
sokaklardan gelmişim ıssızlığın ortasından
ıslanmışım sudan çıkmış balık gibi sırılsıklam
[ … ]
kimdim ben kavimler göçünden kalan bir göçer mi?
çektiğim her sigara nefesi
korsan bayraklarını çekmiş gemiler gibi
ciğerlerime saldırıyor
kapkara bir yalnızlığın ortasında
gökyüzü aydınlık
çisil çisil bir yağmur
gökler delinmiş toprak suya doymuş
her yerde sel baskını
gece yarısı sevişmelerinin hazzı tenimde
sonsuz yalnızlığında zamanın
bir yorgandır
örtündüğümüz düşler
öyle bir yorgan ki
halis Yörük koyunu yününden
dağların kokusunu taşır
Yörükler göçer gider
gider gelir Toroslarda
ne güzel anlatır Yaşar Kemal onları
ne güzel anlatır Yaşar Kemal Poyraz Musa’nın
Yörük beyine sığınışını
çektiğim her sigara nefesi
ciğerlerime doluyor
yağmurun sızısı bedenimde
oysa kaybetmişim bir kenti
özlemlerden öte
[ …. ]
bilinmez içimde kopan fırtına
geçmişin karalık dehlizleri gibi
öfkenin sonsuz bunalımlarında
sonsuz buhranlarda
karaladığım birkaç dize
bir mum ışığı gibi gecemi aydınlatır.
beklenen günün sabahı şafak
karanlığın aydınlığı birkaç dize
bir ucubeydim
tarihin dehlizlerinden gelen
eski tragedyaları getiren
İlyadaydım sanki
ve onu tekrar tekrar yazan
kör ozan: Homeros
cebimde sonuna yaklaşmış bir sigara paketi
birkaç kibrit ve meteliksiz halde
sığındım buraya
Erhan Bener’in Ölü Deniz romanı gibi
her şeyden kaçarak
sığındım bu sahil köyüne
dalgaların sesine
günün şafağına
martıların çığlıklarına
balıkçıların ağlarına
üstümde mavi gökyüzü
önümde berrak bir deniz
oysa uzak mıydım dertlerimden
yoksa dertlerim mi benden uzak
Coşkun Mutlu / Hüznünşairi
5.0
83% (5)
4.0
17% (1)