Sonlu ve soslu yüzlerce makarnalı gençlik hayallerinde, kafası tavana çarpana kadar büyüdü

Sarımsak tarlasında da biterim soğan tarlasında da dedi, krallara resim yaptı kahkahalarla

Cücelerim benim, gelin yanıma anlatacaklarım var kızgın bir zaman diliminden

Fahişe yataklarında rahat edecek kadar insan, sabah taze somun için fırına gidecek kadar hayatı sevenler



İlk önce nedense onlar ölürler…..



Var olsaydı bir tanrı sebebini şunda arardım, düşün bir bakalım

Ben test kâğıdıyla yolladım dünyaya insanı, sabah taze somun almak için değil, hadi yatağı geçtim..

Fahişelerin, ter kokulu örtülerinde zoraki güleç yüzleri, tiksinti verdiğinde iştahın kaçar, kasıklarım nöbet ağrısında

Üstelik memleketinde, kaçak süt fabrikasında çalışan üstelik ve Moldovalı bir emekliyle yattı tüm şehir.