0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1218
Okunma

Kavruk bir yazına, yazılmalı sıcağı sıcağına bir şiir
Yirmi gün, köpek gibi çalışana, çalışanlara izin koca bir yılda
Oysa uyuyarak geçirmek yerine çalışmasına ara verilen
Almalı eline bir kroki, sadece kendi çizeceği bir haritaya tutmalı
Bürokrasinin en alt kademesindeki şefinin gözünü saklamalı önce ahşap dolabında
Ardından bölüm şefinin hayaların dan misket yapıp, komşu çocuklara vermeli
Yardımcı müdür sevecen, azı dişli bir domuz, gördü ve yaklaştı tek harekette bıçakla
Üst katların birinde müdür, ağır ve kabeli adımlarla merdivenlerden basamak yaptı.
Her kez yemekte, tanrıya su bardağı ve ilaçlarını getirdiler…..
Kapısını çaldığında hala tanrıydı, müdür onu görünce önce peygamberleşti sonra görevi belli olmayan bir melek
Yahudiler yalvardığında uzun boylu, sert bakışlı nazi askerine , onlar için birer havariydi her faşist
Müdür acıya dayanabilse kalbini çıkarıp rüşvet verebilip kurtulabilirdi, aslında kalpsizdi ne gerek var zahmete
Sıra tatildeki işçiye geldi müdahalede, Marksist susuş, Leninci sabır ve sonunda konjuktürel davrandı
Bilgisini yüreğiyle biledi ve Stalin’den gelen işaretler gırtlakladı hiyerarşinin başını
Oysa gırtlağın sahibi sistem olsaydı, kendi ellerinde çiçeklerle teslim olacakta yeni güne ama teslim olmadı
Kurtuluşa, kırık beliyle dans edip, İrlanda’ya,İspanya’ya ve ezilen Türk ve Kürt köylerine selam söyledi suskun diliyle
Ha bir eksik, ha bir fazla demedi ve eksiltti birer birer hiyerarşiyi, kendi ahırlarında…