Masanın üzerinde oynaşanın hepsi gerçek, hepsi gerçek delikanlı

Sevişmeden yürümeyi, ağlamayı ve gülmeyi öğren, ipte gelme

Ne ebe var küfredilecek, ne soba var tüttürülecek yeşilinden birkaç gram

Cambazların şahı, kardelen yumuşaklığındaki sustalıyı eline verip

Aynadaki suretimde var yaratan deyip, masumlardan başlayacağım suça

Onlar ki topraktaki karınca ve at gübresindeki sinek kadar çokturlar

Sinemada, tiyatroda, stadyumlar ve metrolarda masumdurlar




Ah mide asidim, kılı kırk yarıp parasız çağıranım günde beş vakit abdestsiz

Yemeğe geçip, inleyene kadar acıdan midem susacağım ve elimde kürdan güleç

Her zayıfın yanına yanaşıp ağzımdaki ile önce onları zarafetimle tanıyıp

Kirli şehrin koridorlarında elimde keskin sert bez parçasını metaliğe boyayıp

Bir İspanyol edasıyla korkakların üzerine kılıcımla savuracağım

Belki korktuğunda korkak, güldüğünde güçlü başım havalarda bulutlarda olup

Lekeli ama yeni bir dünya yaratıp, balonlarımı bir ucu çocuklarla havada uçuracağım