2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
3518
Okunma
İşte son damlada düştü yere...
Kastamonu ıslak bir yalnızlığın içinde...
Yüreklerde iz bırakır o ab-ı hayat,
Silerken gözlerini Kastamonu gökyüzü açılır kanat kanat
Yükselirken ezan sesleri binbir minareden,
Namaza çağırır Kastamonu seni aniden
Ciğerlerine dolarken toprağın sesi...
Ruhunun can çekişmesini bitirir o ’Tekbir’ sesi
Kastamonu’nun tarih nidalı medreseleri,
Osmanlıdan kalma şebnemler taşır o kudsî...
Deve Hanı’yla kucaklaşan türbeler...
Camisinin kokusuyla bülbüller gülüşürler
Tarihin Ilgaz’la birleşen kaderi...
Kastamonu’nun ruhunun bedelidir herbiri
Ilgaz’ın yamaçlarında hüzünlü ağaçlar...
Gözlerinde yaş! Yağmurun ardından bakarlar,
Şile bezinden esvap Kastamonu’nun yüreği
Kalpleri titretendir o dikiş sesleri...
Ey Kastamonu duy sesimi!
Yağmur ab-ı hayattır, kendine yeter...
Toprak fışkırır ki, seni candan sever...
Bana ağla ki, gözlerinin yaşı, benim ab-ı hayatımı besler!
Esra Mikail Erdoğan
5.0
100% (1)